Kur'an - Allahın Hadisi logo

36. YÂ SÎN Suresi , Mekke'de Nazil Olan Bu Sure 83 Ayetten Oluşmaktadır.




1
Yâ sîn!



2
Doğru hükümlerle dolu olan bu Kuran’a andolsun ki...

2/2 - 11/1»11/2 - 14/1




3
Sen kesinlikle gönderilmiş elçilerden birisisin.

2/252 - 13/43




4
Sen bu Kuran sayesinde dosdoğru bir yol üzeresin.

42/52 - 43/64




5
Bu Kuran’ın indirilişi çok güçlü ve rahmeti bol Allah katındandır.

4/82 - 11/13»11/14 - 27/6




6
Ataları uyarıldığı halde uyanmamış bu yüzden de gaflet içinde olan bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

13/7 - 35/24




7
And olsun ki onların çoğu hakkında iman etmemelerinden dolayı verilmiş olan azap sözü gerçekleşmiştir.

12/103 - 13/1 - 28/56




8
Sanki biz onların boyunlarına, çenelerine kadar uzanan demir halkalar geçirmişiz de bir türlü başlarını eğemiyorlar.

6/111 - 7/101 - 10/96»10/97




9
Böylece biz onların adeta önlerine ve arkalarına hakikate ulaşmalarını engelleyen bir set çekmişiz ve gözlerini perdelemişiz de bu yüzden gerçeği göremiyorlar.

6/35 - 18/57»18/59 - 45/23




10
Artık onları uyarsan da uyarmasan da fark etmez çünkü iman etmezler.

6/69»6/70 - 16/125 - 50/45




11
Sen ancak, bu Kuran’a uyan ve Rahman’a içten derin bir saygı duyan kimseyi uyarabilirsin. Sen bu kimseyi Allah katından bağışlanma ve tarifsiz güzellikte bir ödülle müjdele!

35/18 - 67/12




12
Hiç şüpheniz olmasın ki ölüyü biz dirilteceğiz ve onların önden yolladıkları amellerini ve arkada bıraktıkları eserlerini yazmaktayız. Zira biz her şeyi apaçık bir kitapta kayıt altına almaktayız.

18/49 - 58/6 - 82/10»82/12




13
Kendilerine elçiler gönderdiğimiz şu şehir halkının durumunu ibret verici bir misal olarak anlat onlara.

6/34 - 18/54 - 39/27




14
Hani biz onlara iki elçi göndermiştik, fakat onların her ikisini de yalancılıkla suçladılar. Biz de üçüncüsü ile onları desteklemiştik, onlar da halka: – Biz, size Allah tarafından gönderilmiş elçileriz, demişlerdi.

22/42»22/44 - 50/12»50/14




15
Şehir halkı: – Siz de bizim gibi sadece birer beşersiniz, Rahman, hiçbir şey indirmiş olamaz. Siz sadece yalan söylüyorsunuz, demişlerdi.

14/10»14/11 - 18/110 - 41/6




16
Elçiler ise: – Rabbimiz biliyor ki biz gerçekten size gönderilen elçileriz, diye karşılık verdiler.

28/59 - 39/71




17
Bizim görevimiz ilahi mesajı apaçık tebliğ/duyurmaktan başka bir şey değildir.

13/40 - 16/82 - 24/54




18
Şehir halkı: – Siz bize uğursuzluk getirdiniz. Eğer bu işe bir son vermezseniz, sizi öldüresiye taşlarız böylece sizi çok kötü bir şekilde cezalandırırız.

7/131 - 27/47




19
Elçiler: – Uğursuzluğunuz size bağlıdır. Size öğüt verilmesini uğursuzluk mu sayıyorsunuz? Gerçekte siz haddi aşmış müsrif bir toplumsunuz, dediler.

5/2 - 7/55




20
Derken şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve: Ey halkım gelin bu elçilere uyun, dedi.

13/7 - 35/24




21
– Evet sizden hiçbir ücret istemeyen bu kimselere uyun. Zira bunlar, doğru yoldalar.

25/56»25/57 - 34/47




22
– Hem bana ne oluyor ki ben, beni yaratana kulluk etmiyorum? Oysa siz de O’na döndürüleceksiniz.

3/64 - 29/56 - 39/64




23
– Şimdi ben Allah’tan başka bir takım ilahlar edineyim öyle mi? Şayet Rahman bana bir zarar vermeyi dilese, onların şefaatinin bana hiç bir yararı olmaz ve beni de kurtaramazlar.

19/81 - 36/74»36/75




24
– Bu durumda ben apaçık bir sapkınlık içinde olurum.

2/256»2/257 - 39/12»39/15




25
– Şimdi dinleyin beni! İşte ben sizin de Rabbiniz olan Allah’a iman ettim.

2/285 - 7/158




26
O zaman kendisine gir cennete, denildi. O da: -Ah keşke halkım bilseydi.

16/32 - 41/30»41/32




27
– Rabbimin beni bağışladığını ve bana büyük ikramlarda bulunduğunu.

32/17 - 39/73»39/74




28
Biz onun ardından kavminin üzerine gökten ordular indirmedik. Zaten bizim yasamızda gökten ordular indirmek de yoktur.

18/56»18/58 - 35/45




29
Sadece korkunç bir çığlık. Bir de bakmışın hepsi helak olup gitmişler.

29/40 - 69/5»69/8




30
Yazıklar olsun şu kullara! Ne zaman kendilerine bir elçi geldiyse yaptıkları tek şey onu alaya almak olmuştur.

6/34 - 11/8 - 15/95




31
Oysa onlar kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi ve onların artık geri gelemediklerini hiç düşünmüyorlar mı?

14/45 - 30/9 - 37/137»37/138




32
Ve onların hepsi toplanıp hesap vermek üzere huzurumuza getirilecekler.

18/49 - 50/19»50/35




33
Şu ölü toprakta onlar için bir delildir. Biz, ona yağmur suyuyla hayat verdik ve ondan ekinler bitirdik nitekim ondan yiyip duruyorlar.

6/99 - 13/3»13/4




34
Yine orada, hurma ve üzüm bahçelerini biz yetiştirdik ve oralarda pınarları da biz akıttık.

27/60 - 80/25»80/31




35
Bunları kendileri yetiştirmedikleri halde o ürünlerden yesinler diye. Hâlâ bu nimetlerin hakkını verip şükretmeyecekler mi?

2/267 - 14/34




36
Yeryüzünde ki bütün bitkileri, insanın kendisini ve bilmedikleri daha nice varlıkları çiftler halinde yaratan Allah’ın şanı ne yücedir. Ve bütün noksanlıklardan münezzehtir.

30/22 - 35/28 - 49/13




37
Gece de onlar için bir delildir. Gündüzün ışığını ondan çekip alırız da karanlıkta kalıverirler.

3/190 - 17/12 - 23/80




38
Güneş de onlar için bir delildir. O, kendisi için belirlenen yörüngede akıp gider. Bu, gücü ve ilmi sınırsız olan Allah’ın koyduğu bir yasadır.

48/23




39
Ay da onlar için bir delildir. Biz ona belli uğraklar belirledik ki en son konakta ince kuru bir hurma dalı haline gelir.

2/189 - 10/5




40
Ne güneş aya erişebilir ne de gece gündüzün önüne geçebilir. Zira bunların hepsi kendi yörüngelerinde akıp gitmekteler.

13/2 - 31/29




41
Onların atalarını dolu bir gemide taşımamız da onlar için bir delildir.

11/24»11/58




42
Biz onların binecekleri geminin benzeri daha nice vasıtalar yaratmamız da onlar için bir delildir.

7/10 - 43/13»43/14




43
Eğer biz istersek onları suda boğarız. Hiç kimse onların imdadına yetişemez ve kendi kendilerini de kurtaramazlar.

6/63»6/64 - 10/107 - 39/38




44
Yapmıyorsak bu ancak bizim şefkat ve merhametimizden ve onlara, dünya nimetlerinden yararlanmaları için belli bir süreye kadar mühlet vermemizdendir.

16/61 - 18/58 - 35/45




45
Onlara: – Dünyada ve ahirette sizi azaba götürecek şeylerden sakının ki ilahi merhamete nail olasınız, denildiğinde.

16/32 - 21/101»21/102 - 39/73»39/74




46
Ve onlara Rablerinin bunu hatırlatan ayetlerinden bir ayet geldiğinde tek yaptıkları yüz çevirmek olmuştur.

39/71 - 67/6»67/12




47
Yine onlara: – Allah’ın size verdiği nimetlerden açları ve muhtaçları doyurun denildiğinde, bu nankör kâfirler iman edenlere derler ki: – Dilediği takdirde Allah’ın doyurabileceği kimseleri biz mi doyuracağız? Öyleyse siz, açıkça saçmalıyorsunuz.

51/15»51/19 - 76/7»76/11




48
Bir de; “Eğer doğru söylüyorsanız, bizi tehdit edip durduğunuz şu azap ne zaman gelecek?” derler.

6/57»6/58 - 18/55»18/59




49
Onların beklediği tek şey, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini yakalayıverecek sadece korkunç bir çığlık.

7/187 - 43/66




50
İşte o zaman onlar birbirlerine ne bir vasiyette bulunabilecekler ne de ailelerine geri dönebilecekler.

23/99 - 39/58




51
İkinci sur’a üflenince, bir de bakarlar ki kalkıp, Rablerinin huzuruna doğru koşmaktalar.

39/68»39/74 - 50/19»50/35 - 69/13»69/37




52
– İşte o zaman “Eyvahlar olsun bize, kim kaldırdı bizi kabirlerimizden?” Onlara şöyle karşılık verilecek “İşte bu Rahman’ın vaat ettiği şeydir!” Zaten elçiler hep doğruyu söylemişlerdi.

11/7 - 34/7»34/8




53
İşte bütün bunlar yalnızca korkunç bir çığlıktan ibaret. Bir de bakmışsın hepsi huzurumuzda toplanıvermişler.

34/31 - 50/19»50/35 - 69/18




54
Ve o gün, hiç kimse hiçbir şekilde haksızlığa uğramayacak ve siz sadece yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.

3/185 - 27/89»27/90 - 77/41»77/44




55
Cennet halkı o gün zevki safa içinde olacaklar.

30/15 - 25/24




56
Kendileri de eşleri de gölgelikler altında tahtlara kurulmuş olacaklar.

37/40»37/61 - 43/70




57
Orada, onlar için meyvenin her çeşidi olacak. Hâsılı canlarının istediği her şeyi bulacaklar.

43/67»43/73 - 47/15




58
Merhameti sınırsız Rablerin ‘den esenlik ve selam sözü vardır.

19/85 - 54/54»54/55




59
Ve siz ey suçlular siz şöyle bir ayrılın bakalım!

40/47»40/50 - 43/74




60
(60-61) Evet siz ey Ademoğulları! Size, şeytana kulluk etmeyin, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır. Sadece bana kulluk edin, işte dosdoğru yol budur, diye uyarmamış mıydım?

14/21»14/22 - 34/20»34/21- 7/11»7/23 - 35/5




61
(60-61) Evet siz ey Ademoğulları! Size, şeytana kulluk etmeyin, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır. Sadece bana kulluk edin, işte dosdoğru yol budur, diye uyarmamış mıydım?

14/21»14/22 - 34/20»34/21- 7/11»7/23 - 35/5




62
Şeytan sizden nesiller boyu birçoğunu saptırmıştı bunu bilip aklınızı başınıza almanız gerekmiyor muydu?

2/168»2/169 - 4/119»4/120 - 10/100




63
İşte bu size vaat edilen cehennem karşınızda!

39/71 - 51/5»51/6




64
Gerçeklere karşı körlük etmenizin bir sonucu olarak şimdi girin oraya!

18/100»18/105 - 46/26




65
O gün, onların ağızlarını mühürleyeceğiz, bizimle elleri konuşacak. Ayakları da yaptıklarına şahitlik edecek.

24/24 - 41/20»41/22




66
Eğer biz dileseydik, gözlerini büsbütün kör ederdik de yol bulmak için şaşkın şaşkın koşuştururlardı.

6/35 - 10/43 - 27/80»27/81




67
Eğer biz dileseydik, onları oldukları durumdan tersyüz eder taşa döndürürdük de ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye güçleri yeterdi.

6/110 - 45/23




68
Biz kime uzun ömür verirsek onun güç ve kuvvetini alarak yaratılışını tersine döndürürüz. Hala akıllarını kullanmayacaklar mı?

16/70 - 22/5 - 21/10




69
Biz sana şiir öğretmedik, şairlik senin yapacağın iş değildir. Sana gelen vahiy sadece bir öğüt ve şeref kaynağı ve gerçekleri açıklayan Kuran’dır.

21/5 - 37/36 - 52/30 - 6/97 - 22/72




70
Bu Kuran ile diri olanlar uyarılsın ve gerçekleri örtbas eden kâfirlere de azabın hak olduğu bildirilsin.

6/19 - 27/80»27/81 - 30/52»30/53




71
Şimdi onlar sahip oldukları hayvanları kudretimizin bir eseri olarak kendileri için yarattığımızı görmüyorlar mı?

6/142»6/144 - 16/5




72
Biz o hayvanları onlar için evcilleştirdik. Bir kısmına biniyorlar bir kısmının da etinden yiyorlar.

16/8 - 16/66 - 16/80 - 23/21




73
Bu hayvanlarda, onlar için daha birçok faydalar var, özellikle süt ürünlerinden yararlanıyorlar. Hala bu nimetlerin hakkını vermeyecekler mi?

40/79 - 43/12




74
Buna rağmen onlar, Allah’tan başka kendilerinden yardım umdukları bir takım ilahlar edindiler.

19/81 - 39/3 - 40/47»40/50




75
Oysa onların bunlara yardım etmeye asla güçleri yetmez tam aksine kendileri, onları korumak için hazır kıta asker olurlar.

6/71 - 10/18 - 46/4»46/6




76
Sakın onların ileri geri konuşmaları seni üzmesin. Zira biz onların gizli saklı tuttuklarını da açığa vurduklarını da çok iyi biliyoruz.

6/33 - 11/12 - 18/6 - 26/3




77
Peki bu insan kendisini bir damla sudan/spermden yarattığımızı hiç düşünmez mi ki kalkmış şimdi bize apaçık bir düşman kesiliyor.

16/4 - 22/5 - 23/12»23/14




78
Evet kendisinin nasıl yaratıldığını unutmuş, tutmuş bize bir de misal veriyor ve: – Bu un ufak olmuş kemikleri kim diriltecek? Diyor.

17/98 - 23/78»23/90




79
De ki: – Onları ilk defa kim yarattıysa o diriltecek. Zira O, her türlü yaratmayı bilendir.

17/49»17/51 - 56/47




80
Öyle ki O, sizin için yaş ağaçtan ateş çıkartmıştır. Nitekim siz onunla ateş yakıyorsunuz.

56/71»56/72




81
Peki gökleri ve yeri yaratanın, onların benzerlerini yaratmaya gücü yetmez mi? Elbette yeter! Çünkü Allah, her şeyi bilen mükemmel bir yaratıcıdır.

14/48 - 17/99




82
Zira O, bir şeyin olmasını istediği zaman, O’nun tek yaptığı: “Ol!” Demekten ibarettir. O da hemen oluş sürecine girer.

2/117 - 3/47 - 40/68




83
Kâinattaki her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah yücedir/benzersizdir. Hepiniz bir gün hesap vermek üzere O’na döndürüleceksiniz.

2/255 - 59/22»59/24 - 34/31 - 69/18

www.allahinhadisikuran.com - Kur'an - Allahın Hadisi