Kur'an - Allahın Hadisi logo

17. İSRÂ Suresi , Mekke'de Nazil Olan Bu Sure 111 Ayetten Oluşmaktadır.




1
Ayetlerimizden bir kısmını ona göstermek/iletmek için bir gece Mescidi Haram’dan, çevresini bereketli kıldığımız en uzak mescide/(Ciraneye) kulunu yürüten Allah, bütün noksanlıklardan uzaktır. Şüphesiz O’dur, her şeyi işiten ve her şeyi gören.

17/111 - 57/4 - 58/7




2
Biz vaktiyle Musa’ya kitap verdik: “Ey İsrailoğulları benden başkasını vekil edinmeyin!” diye o kitabı, bir doğru yol kılavuzu kıldık.

2/53 - 6/154 - 23/49 - 32/23




3
Ve siz, ey Nuh’la birlikte gemide taşıdıklarımızın soyundan gelenler! Doğrusu Nuh, Rabbine çokça şükreden bir kuldu.

7/59 - 10/71 - 11/25 - 21/76




4
O kitapta İsrailoğullarına: hükmümüzü bildirmemize rağmen “İki defa bozgunculuk çıkarttılar ve küstahça böbürlenip büyük bir zorbalık yaptılar.

2/27 - 5/64 - 47/22




5
Bunlardan ilkinin cezalandırma vakti geldiğinde, çok güçlü ve saldırgan kullarımızı üzerinize musallat ettik. Onlar sizi yok etmek için ülkeyi köşe bucak taradılar ve böylece vaat edilen ceza gerçekleşmiş oldu.

6/65




6
Daha sonra, size mal ve evlatlar vererek. Güç ve nüfus olarak güçlendirdik böylece sizi yeniden onlara galip getirdik.

3/127 - 5/11 - 8/7 - 33/10»33/11




7
Ve şunu dedik “Eğer iyi davranırsanız bunun güzel sonucunu görürsünüz, yok eğer kötü davranırsanız bunun kötü sonucuna katlanırsınız.” Nihayet son cezalandırma zamanı geldiğinde ilkinde olduğu gibi o mescide girip yakıp yıksınlar. Şeref ve itibarınızı ayaklar altına alsınlar ve ülkeyi baştan sona talan edip yerle bir etsinler.

2/286 - 10/108 - 17/15 - 27/44




8
Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder; ama siz tekrar kötülüğe dönerseniz, biz de sizi cezalandırmaya döneriz. Zira biz cehennemi böyle nankör kâfirler için çepeçevre kuşatan bir zindan yaptık.

4/95 - 7/156 - 9/20»9/22 - 57/28




9
Hiç şüphe yok ki bu Kuran, en sağlam en doğru yola yöneltir.(1) Güzel ve yararlı işler yapan müminlere de muhteşem bir ödül olduğunu müjdeler.(2)

15/15»5/16 - 14/1 - 57/9 - 22/119 - 18/2 - 27/2




10
Ve ahirete inanmayanlara da acıklı bir azap hazırladığımızı.

45/6»45/8




11
İnsan, iyilik için dua ettiğini sanarak kötülüğü için de dua eder. Çünkü insan çok acelecidir!

21/37 - 10/50 - 46/4»46/6




12
Çünkü biz, gece ile gündüzü kudretimizi gösteren iki ayet/işaret kıldık. Nitekim biz gece ayetini giderir, onun yerine aydınlatıcı olan gündüz ayetini getiririz ki; çalışıp çabalayarak Rabbinizin lütfundan payınıza düşeni arayasınız ve yılların sayısını ve geçen günlerin hesabını yapabilesiniz. İşte biz, her şeyi en detaylı bir şekilde açıklıyoruz.

2/89 - 6/96 - 10/67 - 28/71»28/73




13
Zira biz her insanın yaptıklarını yazıyoruz. Kıyamet günü kitap olarak ortaya koyacağız.

18/49 - 17/71 - 43/80 - 50/17




14
Ve diyeceğiz ki: “Oku kitabını! Bugün hesabını görmek için sen kendine yetersin.”

22/70 - 58/6 - 69/19 - 82/11




15
Doğru yolu tercih eden kişi, ancak kendisi için doğru yola girmiştir. Sapan kimse de kendi aleyhine sapmış olur.(1) Zira hiç bir sorumlu bir başkasının sorumluluğunu taşımaz.(2) Çünkü biz elçi göndererek uyarmadıkça hiç bir toplumu cezalandırmayız.(3)

16/125 - 10/108 - 27/92 - 45/15 - 26/164 - 14/51 - 35/18 - 313/7 - 28/59 - 35/24 - 39/71




16
Biz bir ülkeye emrimizi bildiririz emrimizi uygulamayan oranın şımarık zenginleri ülkede isyan ve azgınlığa devam ederler ve böylece helakı hak etmiş olurlar. Biz de orayı yerle bir ederiz de, onlar hakkındaki yasamız yerine gelmiş olur.

6/123 - 10/13 - 13/32 - 26/208




17
Nitekim biz Nuh’tan sonra kaç tane uygarlığı böyle helak ettik.(1) Zira günahkâr kullarıyla başa çıkmak için her şeyden haberdar olan ve her şeyi gören Rabbin yeter.(2)

111/117 - 30/9 - 50/12»50/14 - 24/6 - 21/47 - 25/58




18
Kim ahireti bırakıp hemen acil olanı dünyayı tercih ederse, biz istediğimiz kimse için burada dilediğimiz kadarını çabucak veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız, oraya kınanmış ve rahmetten dışlanmış olarak atılır.

2/200 - 11/15 - 42/20




19
Kim de ahireti tercih eder ve tüm çabasıyla orası için çalışırsa, o mümindir işte bunların gayret ve çabası en güzel şekilde karşılık bulacaktır.

4/124 - 16/97 - 40/40




20
Hâlbuki biz hepsine, hem onlara hem bunlara bu dünyada Rabbinin nimetlerinden zaten bahşetmekteyiz. Zira Rabbinin bağışı herhangi bir zümreyle sınırlandırılamaz.

2/126 - 28/77 - 45/22 - 53/39




21
Onları dünya nimetlerinden faydalanmada birbirlerine nasıl farklı ve üstün kıldığımıza bir bak! Ama ahiretteki üstünlük hem nitelik hem de nicelik olarak çok daha büyüktür.

6/165 - 20/75 - 43/32




22
Sakın Allah ile birlikte başka bir ilah edinme! Yoksa kınanmış ve terk edilmiş olarak yapayalnız kalırsın.

15/96 - 17/39 - 18/15 - 28/88 - 51/51




23
Rabbin, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi ve ana babaya iyi davranmanıza hükmetmiştir. Eğer, onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlayacak olurlarsa, onlara “Öf” bile deme! Onları azarlama. Onlara gönül alıcı güzel söz söyle.

4/36 - 6/151 - 29/8 - [ayet]31/14/[/ayet] - 46/15




24
Dahası onlara şefkatle tevazu kanadını ger ve şöyle dua et: “Rabbim, onlar küçükken nasıl beni merhametle besleyip büyüttülerse şimdi de sen onları merhametinle kolla!

19/14




25
Rabbiniz, ana babanıza hangi niyetle davrandığınızı çok iyi bilir. Eğer Salih kimseler olup iyi davranırsanız, şüphesiz O; kendisine yönelenler için tarifsiz bir bağışlayıcıdır.

2/177 - 3/92 - 39/33




26
Akrabaya, düşküne ve yolda kalmışa hakkını ver fakat gereksiz yere saçıp savurma!

6/141 - 7/31 - 17/27 - 25/67




27
Çünkü saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleri olup çıkarlar. Unutma ki şeytan, Rabbine karşı pek nankördür.

2/168»2/169 - 3/175 - 36/60»36/65




28
Eğer sen Rabbinden gelecek bir rahmeti beklerken onlara bir şey veremeyeceksen, hiç olmazsa onlara gönül alıcı güzel sözler söyle!



29
Ne eli sıkı bir cimri ol ne de saçıp savuran biri. Aksi halde kınanır, pişman olursun. Bu durumda hem dile düşersin ve hem de açıkta kalırsın.

5/64 - 25/67




30
Zira senin Rabbin hak eden kişi için rızkı yayar ve daraltır/bir ölçüye göre verir. Şüphesiz O, kulların her halinden haberdardır. Onları her durumda görmektedir.

2/126 - 42/49»42/50 - 89/15»89/20




31
Yoksulluk korkusu ile sakın çocuklarınızı öldürmeyin. Zira biz onların rızkını da sizin rızkınızı da veririz. Onları öldürmek büyük bir günahtır.

6/151 - 11/6




32
Ve sakın zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, çok çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.

4/16 - 4/25 - 24/2»24/5 - 25/68




33
Ve Allah’ın dokunulmaz kıldığı cana, haklı bir sebep olmadıkça asla kıymayın! Bununla birlikte kim haksız yere öldürülürse, onun velisine (kısas ve tazminat isteme konusunda) bir yetki verdik. Fakat o da ceza konusunda aşırıya gitmesin zaten. O, yetki verilerek yardıma mazhar olmuştur.

2/178 - 4/29 - 4/92 - 5/27»5/32 - 5/45 - 25/68




34
İyilik ve değerlendirme amacı dışında, reşit oluncaya kadar yetimin malına yaklaşmayın.(1) Verdiğiniz ahde/söze sadık kalın. Çünkü verilen ahit/söz sorumluluk gerektirir.(2)

14/5»4/6 - 6/152 - 22/177 - 3/76 - 5/1 - 7/102 - 23/8 - 61/2»61/3




35
Bir şeyi ölçtüğünüzde tam ölçün, tarttığınız zaman da doğru bir terazi ile tam tartın. Böylesi çok daha yararlı ve sonuç alma açısından en güzelidir.

6/152 - 7/85 - 55/7»55/9 - 83/1»83/4




36
Ve hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin peşine düşme! Zira kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.

7/33 - 11/46 - 29/8 - 31/15 - 40/42




37
Ve sakın yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zira sen, ne yeri yarabilirsin ne de boyca dağlara erişebilirsin.

4/36 - 25/63 - 31/19




38
İşte bunların hepsi de, Rabbinin katında hoş olmayan çirkin şeylerdir.

7/28 - 39/7 - 39/9 - 60/8




39
İşte bunlar Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Sakın Allah ile birlikte bir başka ilah edinme! Aksi halde kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.

15/96 - 17/22 - 18/15 - 28/88 - 51/51




40
“Rabbiniz; sizin için oğulları seçti de, meleklerden kendisine kızlar edindi” öylemi? Siz gerçekten vebali çok büyük bir söz söylüyorsunuz.

16/57»16/59 - 18/4»18/5 - 19/88»19/93 - 43/15»43/20




41
Oysa biz bu Kuran’da öğüt alsınlar diye, hakikati farklı şekillerde tekrar tekrar dile getirdik. Ama gel gör ki bu açıklamalar onların sadece nefretini artırıyor.

17/45»17/46 - 17/82 - 22/72 - 25/60 - 35/42 - 43/78




42
De ki: “Eğer iddia ettikleri gibi, Allah’la beraber başka ilahlar olsaydı; hükümranlık makamının sahibine ulaşıp üstün gelmek için yol ararlardı.”

21/22 - 23/71 - 23/91




43
Zira O, onların bütün bu yakıştırmalarından münezzehtir ve yücedir.

2/255 - 36/36 - 59/22»59/24




44
Yedi gök ve yeryüzü, buralarda bulunan bütün akıllı varlıklar O’nu tespih ederler/ O’nun koyduğu yasaya göre hareket ederler. Zira O’nu övgü ile tespih etmeyen/ O’nun yasalarınca hareket etmeyen hiçbir varlık yoktur. Fakat siz onların bu tespihini/yasaya boyun eğmelerini anlayamazsınız. Buna rağmen O çok müsamahakâr ve çok bağışlayıcıdır.

13/13 - 16/48»16/50 - 24/41 - 41/11




45
Sen Kuran okuduğun zaman, ahirete inanmayanlar seninle aralarına perde çekerler.

7/146»7/147 - 22/15»22/16 - 31/7 - 45/6»45/9




46
Kuran’ı anlamak istemeyenler kalplerinin üzerine perde gererler. Kulakları ile dinlemek istemezler. Sen Kuran’da Rabbinin tekliğini dillendirdiğinde, nefretle arkalarına dönüp kaçarlar.

19/73 - 38/1»38/10 - 41/44




47
Çünkü biz, onların sen Kuran okurken seni ne maksatla dinlediklerini de, aralarında fısıldaşırken o zalimlerin “Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini de çok iyi biliyoruz.

7/184»7/185 - 34/46 - 43/31




48
Şunlara bak, sana neler yakıştırıyorlar öyle! Ve öyle bir sapıyorlar ki, artık doğru yolu bulmalarına imkân yok.

10/90»10/93 - 23/25 - 25/41 - 51/52




49
Ve bir de “Biz kemik yığınına dönüşmüş ve ufalanıp toprağa karıştıktan sonra yeni bir yaratılışla tekrar diriltileceğiz öyle mi?” diyorlar.

13/5 - 17/97»17/99 - 23/35 - 36/78»36/79




50
Sen de onlara de ki: "İster taş olun, ister demir!"

14/48»14/49 - 56/47 - 56/61




51
“Ya da dirilmesini hayal dahi etmediğiniz bir varlığa dönüşün!” Onlar da “Bizi tekrar kim diriltecek?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa kim yarattıysa O!” Bunun üzerine sana alaycı bir şekilde başlarını sallayarak: “Peki o, ne zaman olacak?” De ki: “Belki de çok yakında!”

11/7 - 13/5 - 27/67 - 32/10




52
O gün sizi çağırdığında, derhal çağrısına O’nu överek uyacaksınız. Ve dünyada az bir zaman kaldığınızı zannedeceksiniz.

20/108 - 30/25 - 37/16»37/21 - 54/6»54/8




53
Kullarıma söyle; sözün en güzelini söylesinler, zira şeytan onların aralarını bozmaya çalışır. Hiç şüphesiz şeytan, insan için apaçık bir düşmandır.

2/83 - 29/46 - 31/19




54
Rabbiniz, sizin neye layık olduğunuzu çok iyi bilmektedir. O rahmetine uygun görürse size rahmet eder, azabını hak etmiş görürse de sizi azaba uğratır. Zira biz, seni onların vekili olarak göndermedik.

6/117 - 10/40 - 16/125 - 28/85




55
Çünkü senin Rabbin, göklerde ve yerde her kim varsa hepsini en iyi bilendir. Biz bazı nebileri farklı özelliklerle her birini diğerine göre faziletli kılmışızdır. Bu çerçevede Davud’a Zebur’u verdik.

2/253 - 4/163»4/165 - 27/16




56
De ki: “Allah’a yakın saydıklarınızı, sıkıntıya düştüğünüzde çağırın bakalım. Ne sizden sıkıntıyı gidermeye ne de onu iyiliğe çevirmeye güçleri yeter!”

2/165»2/167 - 6/94 - 39/3 - 46/4»46/6




57
Oysa onların dua ile yalvarıp yakardıkları kimseler var ya; Allah’a en yakın olduğunu sandıkları hangisi ise onlar da Rablerine daha yakın olmak için yol ararlar. Ve O’nun rahmetini ümit ederler, azabından ise korkarlar. Zira Rabbinin azabı çok korkunçtur.

9/99 - 34/31»34/33 - 34/37




58
Hiçbir toplum yoktur ki; kıyamet gününden önce onu ya helak etmişiz, ya da onu şiddetli bir şekilde cezalandırmışızdır. İşte bu kitapta/yeryüzünde kalıntılar şeklinde yazılmıştır.

22/42»22/48 - 38/12»38/14 - 37/137»37/138




59
Öncekilerin yalanlamış olması bizi ayetler göndermemizi engellemedi. Semûd’a, apaçık bir mucize olarak o dişi deveyi vermiştik ama onu hunharca keserek emrimize karşı gelip kendilerine zulmettiler. Zira biz ayetleri korkutarak uyarmak için göndeririz.

20/133»20/134 - 29/50»29/51 - 26/154»26/157 - 91/11»91/15




60
Hani sana “Senin Rabbinin, tüm insanları ilmiyle çepeçevre kuşattığını” söylemiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı ve Kuran’da lanetlenmiş olan o ağacı da insanlar için bir imtihan vesilesi kıldık. Biz onları korkutarak uyarıyoruz, ancak bu onların daha büyük taşkınlık yapmalarından başka bir şeyini arttırmıyor.

37/62»37/66 - 44/43»44/45




61
Hani biz meleklere: “Adem için secde edin/onun emrine girin!” dediğimizde, İblis dışında hepsi secde etti. İblis: “Çamurdan yarattığın kimseye ben secde mi ederim?” dedi.

2/30»2/39 - 7/11»7/25 - 15/28»15/44




62
“Benden üstün tutacak bunu mu buldun? Eğer, beni kıyamet gününe kadar ertelersen; çok azı dışında onun soyunun hepsini azdırıp emir ve kumandam altına alacağım!” dedi.

7/14 - 15/36




63
Allah: “Çık git huzurumdan, onlardan kim sana uyarsa hepinizin cezası cehennemdir. Tam ve eksiksiz bir ceza!”

36/60»36/65 - 38/71»38/85




64
Haydi şimdi onlardan gücünün yettiğini vesvesenle ayart, onların üzerine süvarilerinle ve piyadelerinle saldır. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol ve onlara çeşitli vaatlerde bulun! Unutmayın ki şeytanın vaatleri aldatmacadan başka bir şey değildir.

2/168 - 3/175 - 35/5»35/6




65
“Şunu iyi bil ki, benim has kullarımın üzerinde senin hiçbir etkin gücün olmayacaktır. Zira Rabbin vekil olarak yeter.”

15/40 - 16/98»16/100 - 38/83




66
O Rabbiniz ki, lütuf ve kereminden payınıza düşeni arayasınız diye sizin için denizlerde gemileri yüzdürendir. Çünkü O, size karşı çok merhametlidir.

2/164 - 10/22 - 16/14 - 22/65 - 30/46




67
Denizde bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığınızda, Allah ile aranıza koyup dua ile yalvarıp yakardıklarınız sizi yüz üstü bırakıp kaybolur; sadece O kalır. Ama sizi kurtarıp karaya çıkardığında da O’ndan yüz çevirirsiniz. Zira insanoğlu çok nankördür.

6/63»6/64 - 10/21»10/23 - 31/32 - 41/49»41/51




68
Peki Allah’ın sizi karada yerin dibine batırmayacağından veya üzerinize taşlar yağdıran bir kasırga göndermeyeceğinden yana bir garantiniz mi var? Sonra da O’ndan başka dayanıp güvenecek bir koruyucu bulamazsınız.

7/97»7/99 - 12/107 - 16/45»16/47




69
Yahut onun sizi; başka bir sefer için denize döndürmeyeceğinden, denize döndürdüğünde de nankörlüğünüzden dolayı üzerinize şiddetli kasırgalar göndererek sizi sulara gömmeyeceğinden yana bir garantiniz mi var? Sonra da bize karşı size arka çıkacak kimse bulamazsınız.

34/17 - 46/35




70
And olsun ki biz Ademoğullarına değer vererek ikramda bulunduk. Karada ve denizde onlara ulaşım imkânları sağladık, temiz ve güzel rızıklarla rızıklandırdık. Böylece onları yarattığımız varlıkların çoğuna üstün kıldık.

14/32»14/34 - 17/61»17/62 - 31/29»31/30




71
O gün, biz bütün insanları önderleriyle birlikte çağıracağız. Kitabı sağından verilenler, işte onlar kitaplarını okuyacaklar ve en küçük bir haksızlığa uğramayacaklar.

4/41 - 69/18»69/24 - 84/7»84/8 - 90/18




72
Her kim bu dünyada ayetlerimize karşı kör davranırsa, o ahirette de kör olacak hatta daha beter bir durumda olacak.

17/97»17/98 - 20/123»20/127




73
Az kalsın seni ayartıp, sana vahyettiğimiz Kuran dışında; bizim adımıza birtakım şeyler uydurtarak, böylece bize iftira etmeni sağlayacaklardı ve o takdirde seni Halil/dost edineceklerdi.

5/48»5/49 - 11/12 - 28/87




74
Eğer biz seni sağlam tutmamış olsaydık, sen de onlara az da olsa meyledecektin.

5/67




75
O takdirde biz de sana hayatın da, ölümün de acısını kat kat tattırırdık. Sonra da bize karşı sana yardım edecek kimse bulamazdın.

3/192 - 10/15»10/16 - 45/34»45/35




76
Bunu başaramayanlar, seni yurdundan sürüp çıkarmak için az kalsın dünyayı başına yıkacaklardı. Bu durumda onlar da senin ardından orada ancak az bir zaman kalabilirlerdi.

9/40 - 33/60»33/62 - 47/13 - 63/7»63/8




77
Zira senden önce gönderdiğimiz elçilere uygulanan yasa budur. Bizim sünnetimiz/yasamızın uygulamasında bir değişiklik bulamazsın.

35/43 - 48/23




78
Güneşin batı tarafına yönelmesinden, gecenin karanlığının bastırmasına kadar namazını kıl. Özellikle sabah okumasına dikkat et, şüphe yok ki sabah okuması algının açık olduğu andır.

11/114 - 30/17»30/18 - 20/130 - 24/58 - 50/39




79
Ve geceleyin uykuna ara vererek, senin için nafile olan namazı kıl/okumayı yap! Umulur ki Rabbin, seni baş tacı olacağın bir konuma/Medine’ye ulaştırır.

25/64 - 32/16 - 39/9 - 73/2»73/6 - 73/20




80
De ki: “Rabbim, beni varacağım yere hoşnutlukla eriştir. Çıkacağım yerden de hoşnutlukla çıkar ve katından beni destekleyecek bir güç ve kuvvet ver.”

89/27»89/30




81
Ve de ki, “Hak geldi, batıl yok olup gitti. Zaten batıl yok olmaya mahkûmdur.”

2/42 - 21/18 - 34/49 - 47/1»47/3




82
Biz Kuran’dan müminler için şifa ve rahmeti indiriyoruz.(1) Ama bu Kuran a inanmayanların sadece zararını artırıyor.(2)

110/57 - 41/44 - 217/41 - 22/72 - 35/42 - 39/45




83
Biz insana ne zaman bir nimet tattırmışsak yüz çevirdi ve yan çizdi. Kendisine bir kötülük dokununca da ümitsizliğe düşer.

10/12 - 11/9 - 16/52»16/54 - 39/8




84
De ki: “Herkes seçimlerine uygun hareket eder. Şüphe yok ki Rabbiniz hanginizin daha doğru yolda olduğunu en iyi bilendir.”

6/117 - 16/125 - 28/85 - 53/30»53/31




85
Sana ruhtan/vahiyden soruyorlar deki: “Ruh/vahiy Rabbimin emrindedir. O sonsuz bilgi kaynağından size çok az bir şey verilmiştir.”

26/192»26/194 - 42/52




86
Eğer dileseydik, sana vahyettiğimizin tamamını elbette giderirdik. Sonra bize karşı, onu sana geri getirecek bir yardımcı da bulamazdın.

10/15»10/16 - 42/15 - 45/17»45/18




87
Ancak, böyle olmaması Rabbinin sana olan rahmetindendir. Çünkü O’nun sana olan lütfu ve keremi çok büyüktür.

4/113 - 10/57 - 21/107 - 41/44




88
De ki: “Andolsun ki görünür ve görünmez bütün varlıklar, bu Kuran’ın bir benzerini meydana getirebilmek için bir araya gelip toplansalar; hatta sırt sırta verip birbirlerine destek olsalar, yine de bunun benzerini ortaya asla koyamazlar.

2/23 - 10/37»10/38 - 11/13 - 52/33»52/34




89
Andolsun ki biz, bu Kuran’da insanlara gerçeği çeşitli şekillerde tekrar tekrar anlattık. Buna rağmen insanların çoğunun bu gerçeklerden yüz çevirmesi nankörlükten başka bir şey değildir.

18/54 - 24/34 - 30/58 - 39/27




90
Kalkıp bir de şöyle diyorlar: “Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça asla sana inanmayacağız.”

25/7»25/8




91
“Veya sana ait hurma ve üzüm bahçelerin olmalı ve aralarından çağlayan ırmaklar akıtmalısın!”

14/11




92
“Yahut iddia ettiğin gibi gökyüzünü parça parça edip başımıza yıkmalısın, ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza getirip dikmelisin.”

26/4 - 34/9




93
“Veya altından bir köşkün olmalı ya da göğe çıkmalısın. Fakat oradan bize okuyacağımız somut bir kitap getirmedikçe göğe çıktığına asla inanmayacağız.” De ki: “Hâşâ, kudreti sonsuz olan sadece Rabbimdir. Ben ise gücü sınırlı bir beşer elçiden başka neyim ki?”

4/153 - 6/7 - 74/52




94
Zaten kendilerine doğru yol kılavuzu geldiğinde, İnsanların ona/Kuran’a inanmasını engelleyen tek şey “Allah bir beşeri mi elçi olarak gönderdi?” şeklindeki itirazları olmuştur.

6/91 - 11/27 - 14/10 - 21/24




95
De ki: “Eğer yeryüzünde salına salına dolaşan melekler olsaydı, biz de onlara gökten melek elçi indirirdik.”

12/109 - 16/43 - 21/7 - 22/75




96
De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Zira O, kullarının her halinden haberdardır ve görmektedir.”

10/61 - 57/4 - 58/7




97
Kim Allah’ın rehberi Kuran’a uymuşsa, o doğru yolu bulmuştur. Kim de sapıklığı tercih etmişse, artık onları Allah’a karşı savunacak evliya/dostlar bulamazsın. Biz de onları kıyamet gününde kör, dilsiz ve sağır olarak yüzüstü sürünür vaziyette mahşer yerine getireceğiz. Onların yurdu cehennemdir, ne zaman ateşleri zayıflamaya yüz tutsa onun alevler püskürten ateşini kışkırtacağız.

3/20 - 19/36 - 36/60»36/61 - 7/179 - 18/29 - 20/123»20/127




98
Bu onların, bizim ayetlerimize inanmamaları ve “Biz kemik yığını haline gelip toza toprağa karıştıktan sonra, yeni bir yaratılışla tekrar mı diriltileceğiz” demelerinin cezasıdır.

2/39 - 6/26»6/28 - 6/93 - 13/5 - 36/77»36/79




99
Şimdi onlar gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların bir benzerini de yaratmaya gücünün yettiğini ve onlara, bir gün sona ereceğinden hiç şüphe olmayan bir ecel takdir ettiğini hiç düşünmüyorlar mı? Buna rağmen bu zalimlerin gerçeklerden yüz çevirmeleri kâfirlikten başka bir şey değildir.

6/33 - 14/48 - 21/104 - 36/81




100
De ki: “Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, tükenir korkusuyla kimseyle paylaşmazdınız. Zira insan oldum olası pek cimridir.”

4/53 - 15/21 - 42/27 - 63/7




101
Andolsun ki Musa’ya apaçık dokuz ayet vermiştik. İsrailoğullarına sor! Musa onlara bu belgeler/mucizelerle geldiğinde Firavun ona: “Ey Musa, ben senin kesinlikle büyülenmiş biri olduğunu düşünüyorum!” demişti.

7/117 - 7/160 - 7/171 - 27/12 - 28/30»28/32




102
Musa da ona: “Bütün bunları bilinç kaynağı belgeler olarak, göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini sen de pekâlâ biliyorsun. Ey Firavun, ben de senin bitip tükendiğini düşünüyorum!” dedi.

10/90»10/92 - 40/45»40/46




103
Nihayet Firavun, onların tamamının kökünü kazımaya karar verdi. Biz de onu ve onunla birlikte olanların hepsini denizde boğduk.

7/137 - 28/3»28/6




104
Ardından da İsrailoğullarına: “Ülkeye güvenlik içinde yerleşin fakat ahiret vaadi gerçekleştiğinde, hepinizi huzurumuzda bir araya getireceğiz.” dedik.

18/99»18/100 - 20/102 - 27/87 - 39/68»39/71




105
Biz bu Kuran’ı hak olarak indirdik. O da hak olarak indi.(1) Sana gelince; biz seni ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.(2)

12/91 - 10/108 - 17/9 - 22/119 - 19/97




106
Ayrıca biz bu Kuran’ı, insanlara uzun süreye yayarak okuman için onu kısım kısım indirdik. Bunun için de sana bu vahyi yavaş yavaş indirdik.

2/97 - 25/32»25/33 - 26/192»26/195




107
De ki: “Bu vahye Kuran’a ister inanın ister inanmayın! Şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilahi bilgi verilmiş olanlar, kendilerine ayetlerimiz okunduğunda hemen yüzüstü kapanarak secde ederler.”

2/256 - 18/29




108
Ve derler ki; “Rabbimizin şanı ne yücedir, O’na boyun eğeriz! İşte Rabbimizin son mesaj ile ilgili vaadi gerçekleşmiş oldu.”

2/255 - 40/64 - 59/23




109
Ağlayarak tekrar yüzüstü secdeye kapanırlar ve okunan ayetler, onların saygı ve bağlılıklarını artırır.

3/30 - 14/14 - 48/9




110
De ki: “İster Allah diyerek dua edin, ister Rahman diyerek dua edin.(1) O’na, bu isimlerden hangisiyle yalvarırsanız yalvarın bütün güzel isimler Allah’a aittir.(2) Ama duada/namazda ne sesini yükselt ne de tamamen kıs. Bunun ikisi arasında bir yol tut.(3)

12/285»2/286 - 3/8»3/9 - 23/109 - 27/180 - 20/8 - 59/24 - 37/55 - 7/204»7/205




111
“Bütün övgüler, hiçbir çocuk edinmeyen ve hükümranlığında hiçbir ortağı bulunmayan; acze düşmediği için herhangi bir veliye dosta ve yardımcıya ihtiyacı olmayan Allah’a mahsustur de.(1) Layık olduğu şekliyle O’nun büyüklüğünü tekbir getirerek yücelt!(2)

114/8 - 18/1 - 34/1 - 35/1 - 287/15

www.allahinhadisikuran.com - Kur'an - Allahın Hadisi