1
|
– Ey Nebi Allah’a karşı gelmekten sakın, gerçekleri örtbas eden kâfirlerin ve inanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafıkların isteklerine uyma! Hiç kuşku yok ki Allah, her şeyi bilendir ve her hükmü doğru olandır.
10/15 - 17/73»17/75
|
2
|
Sadece Rabbinden sana vahyedilen Kuran’a uy! Çünkü Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.
6/106 - 10/109
|
3
|
Ve yalnızca Allah’a dayanıp güven. Zira vekil olarak Allah yeter.
4/81 - 33/48
|
4
|
Allah, hiç kimse için bir sinede iki kalp iki ayrı kişilik meydana getirmediği gibi, bedenlerini annelerinizin bedenlerine benzeterek boşadığınız hanımlarınızı da asla sizin anneleriniz yapmamıştır ve evlatlıklarınızı da sizin gerçek evlatlarınız yapmamıştır. Bunlar sizin ağızlarınızda söylediğiniz boş sözlerden ibarettir. Allah ise gerçeği söyler ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu gösterir.
33/37»33/38 - 58/2
|
5
|
Öyleyse evlatlıkları, kendi öz babalarının adıyla çağırın, zira Allah nezdinde en doğru olan budur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, artık onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Şayet bu konuda yanılırsanız size bir günah yoktur. Fakat bilinçli ve kasıtlı yaptığınız şeylerden sorumlusunuz. Zaten Allah, eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz bir rahmet kaynağıdır.
2/177 - 4/2»4/10 - 49/10
|
6
|
Nebi, müminlere kendi öz canlarından daha yakın ve daha değerlidir. Bu yüzden nebinin eşleri de anneleri hükmündedir. Allah’ın yasasında akraba olan müminler birbirlerine mirasçı olma hususunda hicret edenlerden daha önceliklidir. Bununla birlikte dostlarınıza iyilik yapmaya devam etmelisiniz zaten bu İlahi yasada kayıtlıdır.
33/53 - 8/75 - 16/90
|
7
|
Hatırla ki biz bütün nebilerden mesajları eksiksiz ileteceklerine dair misak/kesin söz almıştık; tıpkı senden aldığımız gibi. Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryem oğlu İsa’dan; evet biz hepsinden bu hususta sağlam bir misak/kesin söz almıştık.
3/81»3/82
|
8
|
Bu yüzden Allah hepsine bu görevlerini sadakatle yerine getirip getirmediklerini soracak, gerçekleri örtbas eden kâfirler için ise acıklı bir azap hazırlayacaktır.
5/109 - 5/118»5/119 - 7/6 - 39/69
|
9
|
– Ey İman edenler! Allah’ın üzerinizdeki şu nimetini bir düşünün. Hani sayısı belirsiz düşman orduları size saldırmıştı da biz de onların üzerine çok şiddetli bir fırtına estirmiş ve görmediğiniz ordular göndermiştik. Zira Allah o gün sizin ne kadar zor bir durumda olduğunuzu görmekteydi.
3/123»3/127 - 5/11 - 48/25
|
10
|
Nitekim onlar bulunduğunuz yerin hem üstünden hem altından sizi kuşatmışlardı, İşte o an korkudan gözler yuvalarından fırlamış yürekler ağızlara gelmişti ve Allah’ın vaadiyle ilgili çelişkili düşüncelere kapılmıştınız.
3/152»3/154 - 5/11 - 9/25»9/26
|
11
|
İşte orada müminler ağır bir sınavdan geçirilmiş ve şiddetli bir şekilde sarsılmışlardı.
8/5»8/13
|
12
|
O anda inanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafıklar ve kalplerinde iman zafiyeti bulunanlar: “Allah’ın ve Elçi’sinin bize vaat ettiği zafer bir yalan ve aldatmacadan ibaretmiş” diyorlardı.
3/166»3/168 - 4/161»4/166
|
13
|
Onlardan bir grup da:
– Ey Medine halkı, bu cephede sizin tutunma imkânınız kalmadı varın gidin evinize, diyor, bir başka grup da evleri düşmana karşı korumasız olmadığı halde evlerimiz korumasız diyerek Nebi’den izin istiyordu. Oysa onların hepsi sadece savaştan kaçmak istiyorlardı.
8/16
|
14
|
Ne var ki eğer düşmanlar yurtlarını dört bir yandan kuşatmış ve onları Müslümanlara karşı kışkırtmış olsaydı onların bu isteklerini hemen yerine getirirler ve hiç geciktirmezlerdi.
4/141
|
15
|
Oysa daha önce savaştan asla kaçmayacaklarına dair Allah’a ahit/söz vermişlerdi. Allah’a verdikleri bu ahitten dönmelerinin hesabı mutlaka sorulacaktır.
8/47»8/49
|
16
|
Onlara de ki:
– Eğer ölmekten veya öldürülmekten kaçıyorsanız bunun size hiçbir faydası yoktur. Diyelim ki kaçtınız zaten bu dünya da sürdüğünüz sefa üç beş günlüktür.
3/168 - 4/77»4/78
|
17
|
De ki:
– Eğer Allah sizin başınıza bir felaket getirmek isterse O’na karşı sizi kim koruyabilir? Ya da size bir rahmet takdir etse buna kim engel olabilir. Gerçek şu ki onlar Allah’tan başka ne bir veli ne de bir yardımcı bulabilirler.
6/17 - 10/107 - 39/38
|
18
|
Şüphesiz Allah, içinizden savaşa katılımı engellemeye çalışan ve yandaşlarına “Gelin bize katılın” diyenleri çok iyi biliyor zaten onlar savaşa katılsalar bile doğru dürüst savaşmazlar.
9/56»9/57 - 63/7
|
19
|
Size karşı bir kıskançlıktır bu. Sizinle beraber savaşın masraflarına katılmazlar cimridirler. Düşman korkusu onları sarınca, tıpkı üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kişinin baktığı gibi gözleri korku içinde sana baktıklarını görürsün, ama savaş sona erip ölüm korkusu geçince de ganimetten pay alabilmenin hırsıyla sivri dillerini uzatıp seni incitecek sözler söylerler. İşte bunlar gerçekte iman etmiş değillerdir, Allah da bunların yaptıkları her şeyi boşa çıkarmıştır. Zaten bunların yaptıklarının Allah katında hiçbir önemi yoktur. Bu ise Allah için çok kolaydır.
18/103»18/104 - 47/1
|
20
|
Bu ikiyüzlüler, düşman birliklerinin çekip gitmediklerini sanıyorlar. Şayet düşman birlikleri tekrar saldıracak olsa çöldeki bedevilerin arasına katılıp haberlerinizi çok uzaktan almayı temenni ederlerdi Zaten aranızda olsalar bile doğru dürüst savaşmazlar.
59/14
|
21
|
Andolsun ki sizin için, Allah’ın elçisinde, Allah’a ve ahiret gününe umut besleyen ve Allah’ı sürekli hatırında tutan herkes için güzel bir örneklik vardır.
60/4»60/10
|
22
|
Müminler, düşman birliklerini karşılarında görünce:
– İşte bu Allah’ın ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisinin bize vaat ettiği şeyin ta kendisidir. “Evet, Allah ve elçisi doğru söylemiş” Dediler. Bu durum onların sadece imanını ve teslimiyetini arttırmıştı.
2/154 - 3/157 - 9/111
|
23
|
Müminlerin içinde öyle yiğitler var ki, Allah’a verdikleri ahde/söze sadakat göstermişler. Onlardan bir kısmı Allah yolunda can verdi, bir kısmı da şehit olmak için sıralarını beklemektedirler ama Allah’a verdikleri ahitten asla dönmediler.
3/172»3/173 - 48/10 - 48/18
|
24
|
Çünkü Allah, sözlerine sadakat gösterenleri bu sadakatlerinden dolayı ödüllendirecektir. İnanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafıkları ise dilediği takdirde cezalandıracak yahut tövbe ederlerse tövbelerini kabul edecektir. Hiç şüphe yok ki Allah eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
2/177 - 49/15
|
25
|
Allah kâfirleri, hiç bir başarı elde edemeden kin ve nefretleriyle birlikte geri püskürtmüştür. Böylece müminlere savaşta da yardımcı olarak Allah yetmiştir. Zira Allah çok güçlüdür ve her güçlüğün üstesinden gelendir.
3/160»3/161 - 5/11
|
26
|
Allah, kitap ehlinden olup düşmana destek verip sizi arkadan vuranlardan bir kısmının kalplerine korku salarak sığındıkları kalelerden çıkardı, siz onlardan bir kısmını öldürüyor bir kısmını da esir ediyordunuz.
59/2»59/6
|
27
|
Böylece Allah sizi, onların yurtlarına, evlerine ve mallarına ve henüz ayak basmadığınız nice topraklara mirasçı kıldı. Zira Allah her şeye gücü yetendir.
2/193 - 3/125»3/127
|
28
|
Ey Nebi! Hanımlarına de ki:
– Eğer, dünya hayatını ve onun konforunu istiyorsanız, gelin size boşanma tazminatını vereyim ve sizi güzellikle boşayayım.
3/14 - 33/6
|
29
|
Yok eğer, Allah’ı, Elçi’sini ve ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah, sizden böyle güzel bir tercihte bulunanlara muazzam bir mükâfat hazırlamıştır.
33/21
|
30
|
– Ey nebinin hanımları, içinizden her kim apaçık bir hayâsızlık işlerse onun için malum ceza ikiye katlanacaktır. Zira bu, Allah için çok kolaydır.
4/25 - 33/32
|
31
|
Ama içinizden her kim de Allah’a ve elçisine gönülden boyun eğer ve güzel işler yaparsa onun da ödülünü iki kat olarak veririz. Ayrıca ona cennette çok güzel rızıklar hazırlarız.
25/63»25/77 - 65/11
|
32
|
– Ey nebi hanımları! Siz, diğer kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz tabi ki eğer Nebi hanımına yakışır bir tavır içinde olmak istiyorsanız, yabancı erkeklere karşı edalı bir üslupla konuşmayın aksi takdirde kalbi hastalıklı olan kimse yanlış bir ümide kapılır. Bu yüzden her zaman doğal bir tavırla konuşun.
33/53
|
33
|
Vakarınızı koruyun, eski cahiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılarak dolaşmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden Elçi’sine itaat edin.
Ey Nebi’nin hane halkı! Allah bu emirleriyle sizi sadece her türlü pislikten arındırmak böylece sizi tertemiz yapmak istiyor.
3/31»3/32
|
34
|
Bir de evlerinizde okunan Allah’ın ayetlerini ve özellikle hikmeti/onu anlama tekniği üzerinde düşünün. Zaten Allah her şeyin özüne nüfuz eden ve her şeyden haberdar olandır.
2/231 - 4/82
|
35
|
Allah’a gönülden Müslüman olmuş erkekler ve kadınlar,
Allah’a inanıp mümin olmuş erkekler ve kadınlar,
Allah’a gönülden boyun eğmiş erkekler ve kadınlar,
Allah’a itaat sözüne sadık olan erkekler ve kadınlar,
Zorluk ve sıkıntılara göğüs gererek sabreden erkekler ve kadınlar,
Allah’a içten saygı duyan erkekler ve kadınlar,
Allah yolunda mallarını harcayan erkekler ve kadınlar,
Oruç tutan erkekler ve kadınlar,
İffet ve namuslarını koruyan erkekler ve kadınlar,
Allah’ı çokça anan erkekler ve kadınlar var ya...
Allah, bunlar için sınırsız bir bağış ve muazzam bir ödül hazırlamıştır.
4/124 - 16/97
|
36
|
Allah bir konuda hüküm vermiş ve elçisi de tebliğ ettikten sonra herhangi bir konuda hiçbir mümin erkek veya mümin kadının, kişisel tercihlerine göre davranma hakkı yoktur.
Kim Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden Elçi’sine karşı gelirse, apaçık bir sapkınlığa düşmüş olur.
24/51 - 65/8»65/9
|
37
|
Ey Nebi hani sen, Allah’ın kendisine lütufta bulunduğu, senin de gözetip kolladığın kişiye:
– Hanımını boşama ve Allah’a karşı gelmekten sakın! Diyordun. Bu sırada sen Allah’ın açıklayacağı şeyi insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Hâlbuki asıl kendisinden çekinilmesi gereken Allah’tır. Nihayet Zeyd, o hanımı boşayıp onunla ilişkisini kesince, “Evlatlıklar eşlerini boşayıp ilişkilerini kesince, onlarla evlenmek için müminler üzerine hukuki bir engel kalmasın diye” seni onunla evlendirdik. Allah’ın emri böylece yerine gelmiş oldu.
2/77 - 11/12
|
38
|
Allah’ın kendisine emrettiği bir hususu uygulamasından dolayı Nebi’ye hiçbir suç isnat edilemez. Zira Allah’ın bu sünneti/yasası daha önce gelip geçen nebiler için de böyle uygulandı. Çünkü Allah’ın emri ölçülüp biçilmiş bir karardır.
48/23
|
39
|
Allah’ın ayetlerini tebliğ edenler yalnızca Allah’tan korkar, O’nun dışında hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Zira hesap görücü olarak Allah yeter.
5/67 - 5/99 - 67/13
|
40
|
Unutmayın ki Muhammed sizin erkeklerinizden herhangi birinin babası değildir. Fakat Allah’ın elçisi ve nebilerin sonuncusudur. Allah, zaten her şeyi hakkıyla bilmektedir.
2/159»2/160 - 9/124 - 22/75
|
41
|
Ey iman edenler, Allah’ı çok çok anın.
2/152
|
42
|
Ve sabah akşam onun şanını yüceltin.
20/130 - 52/49
|
43
|
Unutmayın O’dur melekleri ile birlikte, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size vahiyle destek olan. Zira Allah müminlere karşı çok şefkatli ve merhametlidir.
13/11 - 21/28 - 58/22
|
44
|
Allah’a kavuştukları o gün onların karşılanmaları “Mutluluklar” dileği selam ile olacaktır. Ayrıca Allah onlar için çok değerli bir ödül hazırlamıştır.
32/17 - 65/10
|
45
|
– Ey nebi! Biz seni hak ve hakikatin şahidi bir örnek, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
2/119 - 7/158
|
46
|
Yine O’nun izniyle Allah’a çağıran bir davetçi ve etrafını vahiyle aydınlatıcı olarak gönderdik!
12/108 - 41/33
|
47
|
Artık müminlere, kendilerini Allah katından büyük bir ikram beklediğini müjdele!
17/9»17/10 - 18/2»18/3
|
48
|
Sakın kâfirlere ve inanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafıklara uyma onların eziyetlerine aldırma! Sen sadece Allah’a dayan ve güven! Zira koruyucu otorite olarak Allah yeter.
4/45 - 5/67
|
49
|
Ey iman edenler, mümin kadınları nikâhlayıp, sonra da gerdeğe girmeden onları boşarsanız onların iddet beklemelerini isteme hakkınız yoktur. Şu halde onlara belirlediğiniz mehirlerini ve boşanma tazminatlarını verin ve onları güzel bir şekilde serbest bırakın!
2/221»2/242 - 65/1»65/6
|
50
|
– Ey Nebi! Biz sana, mehirlerini verdiğin eşlerini seninler birlikte hicret eden kimsesiz hanımlardan, seninle birlikte hicret eden amca ve halakızlarını, dayı ve teyzekızlarını, nikâhlamana izin verdik. Bir de mehir talebi olmaksızın nebiye eş olmak isteyen nebinin de kendisiyle evlenmeyi kabul ettiği mümin hanımları da helal kıldık. Ancak bu son hüküm, müminlere değil yalnız sana mahsustur. Müminlerin eşleri ve malik oldukları ile ilgili hükmümüzü daha önce bildirmiştik, zorluk çekmeyesin diye senin için özel hükümler koyduk. Zaten Allah eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet sahibidir.
4/126»4/129
|
51
|
– Ey Nebi dilediğin eşlerinden bir süre uzak kalabilir, dilediğini de yanına alabilirsin. Bir süre uzak kaldığın eşinle tekrar birlikte olmayı istemende senin için bir sakınca yoktur. Bu davranışın onların mutlu olmalarını kendilerine ilgi azaldığında üzülmemelerini ve onlara ayırdığın zaman ve gösterdiğin ilgiyle yetinip ondan razı olmalarını sağlar. Allah gönlünüzden geçen duygu ve düşünceleri bilir. Zaten Allah her şeyi bilen, kötü düşünce ve duygulardan dolayı hemen cezalandırmayandır.
11/12 - 35/45
|
52
|
Bundan sonra, bu kadınların dışında herhangi bir kadınla evlenmen sana helal değildir. Güzellikleri hoşuna gitse bile mevcut eşlerinden birini boşayıp onların yerine başka hanımlarla da evlenemezsin, ancak anlaşma ile hak sahibi olduğun hariç. Allah her şeyi görüp gözetlemektedir.
57/4 - 58/7
|
53
|
– Ey iman edenler, Nebi’nin evlerine davetsiz misafir olarak girmeyin. Yemeğe davet edildiğinizde de erkenden gidip yemeğin hazırlanmasını beklemeyin, eve yemek vaktinde gelin, yemeği yiyince de kalkıp gidin, lafa dalmayın çünkü bu davranışınız nebiyi incitiyor. O ise sizden çekindiği için bir şey söylemiyor, fakat Allah söylenmesi gerekeni söylemekten çekinmez. Eğer onun eşlerinden bir şey isteyecekseniz perdenin arkasından isteyin zira bu davranış hem sizin hem de onların kalplerinin temiz kalması bakımından en münasip olandır. Bundan böyle Allah’ın elçisini incitmeniz size yaraşmadığı gibi vefatından sonra da onun hanımlarıyla evlenmeniz asla helal değildir. Bilin ki bu buyruklara uymamanız Allah katında çok büyük bir günahtır.
3/135 - 33/6
|
54
|
Siz bir şeyi ister açığa vurun, ister gizleyin unutmayın ki Allah, her şeyi çok iyi bilmektedir.
2/284 - 100/9»100/11
|
55
|
Nebi’nin hanımlarının; babaları, oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin hanımlar, sahip oldukları ile serbestçe görüşüp konuşmalarında bir sakınca yoktur. Ey Nebi’nin hanımları Allah’ın emir ve yasaklarına karşı duyarlı olun zira Allah her şeye şahittir.
4/31 - 24/60 - 33/59
|
56
|
Hiç kuşku yok ki Allah ve melekleri nebiye destek vermektedirler. Ey iman edenler! Siz de O’na destek olun ve O’nu her türlü şaibe ve çirkin yakıştırmalardan uzak tutun.
7/157 - 48/9
|
57
|
Bundan sonra Allah ve elçisini çirkin yakıştırmalarla üzenleri dünyada ve ahirette Allah rahmetinden dışlamış ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
2/108 - 33/69
|
58
|
Mümin erkek ve hanımları yapmadıkları bir şeyle suçlayarak üzenler düpedüz iftira etmişler ve büyük bir günaha girmişlerdir.
24/19
|
59
|
– Ey Nebi! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarıya çıkacakları zaman dış elbiselerini üzerlerine örtsünler. Bu, onların iffetli hanımlar olarak tanınmaları dolayısıyla sarkıntıya maruz kalmamaları için en uygun giyinme tarzıdır. Allah, zaten sınırsız bir bağış ve sonsuz bir rahmet kaynağıdır.
4/31 - 24/60 - 33/55
|
60
|
İnanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü Münafıklar, kalplerinde iman zafiyeti bulunanlar ve Medine’de asılsız haberler yayarak huzursuzluk çıkaranlar eğer buna son vermezlerse, seni onların üzerine öyle bir salarız ki artık seninle aynı şehirde daha fazla kalamazlar.
8/36»8/38 - 17/76»17/77
|
61
|
Lanetlenmiş kişiler olarak nerede bulunurlarsa yakalanıp oracıkta öldürülürler.
8/36»8/38 - 17/76»17/77
|
62
|
Allah’ın gelip geçmiş bütün bozguncular için geçerli sünneti/yasası budur. Zira sen Allah’ın sünnetinde/yasasında bir değişiklik bulamazsın.
8/36»8/38 - 17/76»17/77
|
63
|
İnsanlar sana o saatin bu dünyanın sonunun ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki:
– Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Hem sen nereden bileceksin belki de o saat çok yakındır?
7/187 - 79/42»79/44
|
64
|
Şüphe yok ki Allah, gerçekleri örtbas eden kâfirlere lanet etmiş ve onlar için alevli bir ateş hazırlamıştır.
3/131 - 7/40 - 18/100»18/103
|
65
|
Onlar orada ebedi olarak kalacaklar, ne bir veli/dost ne de bir yardımcı bulacaklar.
32/20 - 35/37 - 65/8»65/11
|
66
|
Ateşte yüzlerinin ters çevrildiği o gün:
– Ah keşke, Allah’a itaat etseydik ve mesajlarını tebliğ eden elçiye itaat edip tebliğ ettiklerini uygulasaydık.
25/27»25/30 - 47/33
|
67
|
– Rabbimiz, biz efendilerimize/sadatlarımıza/şeyhlerimize ve büyüklerimize itaat ettik, onlar da bizi yoldan saptırdılar.
2/165»2/167 - 40/47»40/50
|
68
|
– Rabbimiz, onların azabını kat be kat artır ve onları büyük bir lanet ile lanetle! Diyecekler.
37/20»37/52 - 41/29
|
69
|
– Ey iman edenler, sakın Musa’ya eza cefa edenler gibi olmayın. Nitekim Allah, onu, onların tüm itham ve iftiralarından aklamıştı. Çünkü Musa Allah katında çok değerli biriydi.
2/108 - 33/57
|
70
|
– Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve daima doğruyu söyleyin ki.
4/135 - 25/72
|
71
|
Allah da sizin işlerinizi yoluna koysun ve günahlarınızı bağışlasın. Bilin ki kim Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisine itaat edip tebliğ ettiklerini uygularsa büyük bir kurtuluşa ermiş olur.
25/63»25/73 - 29/7 - 39/35
|
72
|
Biz emaneti (irade ve yükümlülüğü) göklere, yere ve dağlara sunduk, fakat onlar bu yükümlülüğün hakkını verememekten korkup emaneti almaktan kaçındılar ve emaneti insan yüklendi. Zalimce ve cahilce davrandı.
7/172»7/173 - 59/21
|
73
|
Bundan dolayı Allah, inanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafık erkekleri ve ikiyüzlü münafık kadınları, ortak koşan erkekleri ve ortak koşan kadınları cezalandıracak. Buna karşılık mümin erkekler ile mümin kadınların tövbelerini/dönüşlerini kabul edip bağışlayacaktır. Zaten Allah, eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
3/7 - 4/116 - 4/124 - 33/35 - 38/28 - 40/40
|