1
|
Elif, Lâm, Râ! Bunlar, ilahi vahyin hakikati apaçık ve anlaşılır şekilde anlatan Kuran’ın ayetleridir.
24/34 - 27/1 - 43/2
|
2
|
Gün gelecek gerçeği örtbas eden kâfirler "Keşke Müslüman olsaydık" diye hayıflanacaklar.
6/27 - 7/53 - 10/90 - 32/12
|
3
|
Bırak onları kendi hallerine, yesinler-içsinler,(1) dünya nimetlerinden biraz daha yararlansınlar, bitmek tükenmek bilmeyen arzuları oyalasın onları; nasıl olsa yakında gerçeği öğrenecekler (2)
13/185 - 29/66 - 43/83 - 211/39 - 39/39 - 67/29
|
4
|
Biz, kendilerine anlaşılır bir vahiy vermeden hiçbir memleketi helak etmedik.
6/130»6/131 - 17/15 - 26/208»26/209 - 28/59
|
5
|
Zira hiçbir toplum, kendisi için belirlenmiş eceli süreyi ne erteleyebilir, ne de öne alabilir.
7/34 - 16/61 - 35/45
|
6
|
Nitekim şöyle demişlerdi, “Ey kendisine zikir indirilen adam, kesinlikle sen cinlerden ilham alan birisin!”
7/184 - 23/70 - 25/41
|
7
|
“Eğer doğru söylüyorsan, bize azap melekleri ile gelmeli değil miydin?”
6/57»6/58 - 23/24 - 41/14
|
8
|
Biz melekleri, ancak haklı bir sebep için indiririz ve o zaman da onlara göz açtırılmaz.
6/158 - 25/21 - 51/31»51/34
|
9
|
Şüphesiz bu zikri/Kuran’ı biz indirdik.(1) O’nu koruyacak olan da elbette biziz.(2)
117/105 - 27/6 - 45/2 - 218/27 - 41/42
|
10
|
Zira senden önce gelip geçmiş toplumlara da elçiler göndermiştik.
13/7 - 16/36 - 35/25 - 39/71 - 67/8»67/11
|
11
|
Ama onlara gönderilip de kendisi ile alay edilmeyen hiçbir elçi olmadı.
11/27 - 23/25 - 28/38 - 51/52
|
12
|
İşte biz de vahyin, günahkârların kalplerine etki etmeden böylece geçip gitmesini sağlarız...
6/25 - 7/146 - 45/23
|
13
|
Onlar ona iman etmezler. Öncekilere de ilahi sünnet/yasa, hep böyle cereyan etmiştir.
7/101 - 10/97 - 36/46
|
14
|
Onlara gökten bir kapı açmış olsaydık da oradan yukarı yükselselerdi.
6/35 - 17/93
|
15
|
Kesinlikle şunu söylerlerdi: “Gözlerimiz bağlandı, galiba biz hepimiz büyülendik.”
6/7 - 37/14»37/15
|
16
|
Oysa biz, uzayda yıldız kümeleri var ettik ve onları seyredenler için süsledik.
37/6 - 67/5
|
17
|
Ve biz bu vahyi, ilahi rahmetten dışlanmış her şeytani güçten muhafaza ettik.
37/1»37/10 - 72/26»72/28
|
18
|
Öyle ki vahye kulak hırsızlığı yapmak isteyen olursa, onu parlak bir ateş kovalar.
37/1»37/10 - 72/26»72/28 - 55/33»55/35 - 67/5
|
19
|
Yeri de yayıp döşedik ve oraya sarsılmaz sabit dağlar yerleştirdik (1) ve böylece orada her türlü bitkinin dengeli bir biçimde yetişmesini sağladık.(2)
116/15»16/16 - 21/31 - 26/99 - 13/4 - 23/19
|
20
|
Yine orada, hem sizin hem de rızıkları size ait olmayan canlıların geçim kaynaklarını var ettik.
11/6 - 29/60 - 80/17»80/32
|
21
|
Çünkü varlıkların tüm ihtiyacı olan kaynak bizim katımızdadır, fakat biz onu belirli bir kadere/ölçüye göre indiririz.
41/10 - 42/27
|
22
|
Biz, bulutları aşılayıp yağmurla yüklemek üzere rüzgârları göndeririz. Bu şekilde gökten yağmuru yağdırır ve onunla sizin su ihtiyacını karşılarız. Yoksa bu rahmetin kaynağının sahibi siz değilsiniz.
7/57 - 25/48 - 30/48 - 35/9
|
23
|
Şüphesiz ki, yaşatan da biziz öldüren de. Zira her şeyin gerçek varisi biziz.
2/28 - 2/258 - 6/60 - 39/42 - 40/11
|
24
|
Hiç şüphe yok ki, sizden önce geçenleri bildiğimiz gibi, sizden sonra gelecekleri de biliriz.
2/255
|
25
|
Hiç şüphen olmasın ki senin Rabbin, onları hesap vermek üzere bir araya toplayacaktır. Çünkü O, her şeyi bilen ve her hükmü doğru olandır.
3/158 - 11/111 - 39/30 - 44/40 - 55/31
|
26
|
Andolsun ki biz insanı, kurumuş bir çamurdan, olgunlaşmış bir balçıktan yarattık.
3/59 - 6/2 - 7/12 - 32/7
|
27
|
Daha önce de cinleri, yakıp kavuran bir ateşten yaratmıştık!
7/12 - 38/75»38/76 - 55/15
|
28
|
Rabbin, meleklere şöyle demişti; “Ben, kuru bir çamurdan, olgunlaşmış balçıktan bir beşer yaratacağım.”
2/30 - 7/11 - 17/61
|
29
|
“Ben ona güzel bir şekil verip ona ruhumdan üflediğim de/ona vahiyden bir pay verdiğim de, siz hemen ona secde edecek/onun hizmetine gireceksiniz.”
38/72
|
30
|
Bunun üzerine bütün melekler hepsi secde etmişti.
7/11 - 17/61 - 18/50
|
31
|
Fakat İblis hariç. O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı.
2/34 - 7/11 - 20/116
|
32
|
Allah, İblis’e, “Sana ne oluyor da secde edenlerle beraber olmuyorsun?” dedi.
7/12 - 38/75
|
33
|
İblis: “Ben, kurumuş bir balçıktan yarattığın bir beşere secde edecek biri değilim!” dedi.
17/61 - 38/76
|
34
|
Allah, “Çık git buradan, artık sen rahmetten kovuldun!” dedi.
7/13 - 38/77
|
35
|
“Şüphesiz hesap gününe kadar lanet senin üzerinedir!”
2/161 - 4/52 - 13/25 - 38/78
|
36
|
İblis; “Rabbim!” dedi. “Yeniden diriliş gününe kadar bana mühlet ver.”
7/14 - 17/62 - 38/78
|
37
|
Allah, “Sen, mühlet verilenlerdensin!” dedi.
17/15 - 38/80
|
38
|
“Tabi ki vakti bilinen bir zamana kadar.”
10/19 - 20/129 - 78/17
|
39
|
İblis; “Rabbim, beni azdırmana karşılık, ben de onların yeryüzünde günahlarını güzel göstereceğim (1) ve hepsini azdırıp saptıracağım.” dedi.(2)
16/63 - 16/63 - 27/24 - 22/36 - 7/20»7/22 - 20/120»20/121
|
40
|
“Ancak, içlerinden dini sana has kılan kulların hariç.”
15/42 - 16/98»16/100 - 38/83
|
41
|
Allah, “İşte bu dosdoğru yola iletmek de bana aittir.”
2/120 - 6/153 - 16/9 - 92/12
|
42
|
Zira senin dini bana has kılan kullarım üzerinde hiçbir yaptırım gücün yoktur, sen ancak sana uyan azgınlara söz geçirebilirsin.
15/40 - 17/65 - 38/83
|
43
|
Şüphesiz ki cehennem, onların hepsinin buluşma yeri olacak.
34/20»34/21 - 35/5 - 35/36 - 36/60»36/63
|
44
|
Onun yedi kapısı vardır. Her bir kapıdan günahlarına göre kimin gireceği taksim edilmiştir.
3/162»3/163 - 16/29 - 40/76
|
45
|
Şeytana uymaktan sakınanlar ise, cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar.
44/52 - 51/15 - 77/41
|
46
|
“Oraya huzur ve güvenle girin!” denilecek.
7/43 - 13/23»13/24 - 16/32 - 39/73
|
47
|
Biz, onların gönlündeki tüm olumsuz duygu ve düşünceleri söküp atmışızdır. Orada yüksek tahtlar üstünde karşılıklı oturan kardeşlerdir.
7/43 - 18/31
|
48
|
Onlara orada hiçbir sıkıntı ve zahmet dokunmayacak. Ve oradan asla çıkarılmayacaklar.
3/136 - 11/108 - 44/56
|
49
|
Haber ver benim kullarıma; ben çok bağışlayanım ve onlara karşı çok merhametliyim.
3/193»3/195 - 20/82 - 25/70»25/71 - 39/53
|
50
|
Azabıma gelince, işte o çok acı bir azaptır.
4/56 - 23/103»23/111 - 69/25»69/37
|
51
|
Onlara da İbrahim’e gelen misafirlerinden haber ver.
4/125 - 11/69 - 51/24»51/25 - 60/4 - 60/6
|
52
|
Hani onun yanına girdikleri zaman: “Selam” demişlerdi. O da; “Doğrusu biz, sizden korkuyoruz” demişti.
11/69»11/70 - 51/25
|
53
|
Onlar da: “Korkma! Biz sana bilgin bir erkek evlat müjdeliyoruz.” dediler.
19/49
|
54
|
“İhtiyarlık gelip çatmış benim gibi birine mi bu müjdeyi veriyorsunuz? Peki, neye dayanarak müjde veriyorsunuz?” dedi.
6/84 - 11/71 - 29/27
|
55
|
“Biz sana gerçek bir haberle müjde veriyoruz. Sakın ümitsizliğe düşenlerden olma!” dediler.
12/87 - 15/56 - 29/23
|
56
|
“Yoldan sapmış kimseler dışında, Rabbinin rahmetinden kim ümidini keser ki? Dedi.
15/55 - 39/53 - 29/23
|
57
|
"Peki ey elçiler, sizin asıl göreviniz nedir?" dedi.
51/31
|
58
|
“Biz, günahkâr bir topluma gönderildik.”
6/156»6/157 - 39/71 - 67/6»67/12
|
59
|
“Fakat Lût’un ailesi hariç, onların hepsini kurtaracağız.”
15/60 - 60/10
|
60
|
“Onların içinden de Lut’un hanımı hariç, onun geride kalıp helak olmasını takdir ettik.”
15/59
|
61
|
Görevli Melekler Lût'un evine gelince,
7/80 - 11/77 - 26/160
|
62
|
Lût, “Siz, hayırlı bir iş için gelmişe benzemiyorsunuz.”
29/32 - 51/24»51/37
|
63
|
“Evet, biz sana onların bir türlü inanmadığı o azabı getirdik.”
29/33
|
64
|
“Ve biz sana gerçekleşecek olan haberi getirdik, şüphesiz biz doğruyu söylüyoruz.”
29/34
|
65
|
“Bu sebeple, gecenin bir saatinde aileni yola çıkar. Sen de onların peşinden git. Sizden hiç kimse arkasına bakmasın, emrolunduğunuz yere doğru gidin!”
11/81
|
66
|
Ve biz ona şu kesin hükmümüzü bildirdik; sabaha doğru işte bu günahkâr halkın hepsinin kökü kazınacak.
11/84 - 51/24»51/37
|
67
|
Şehir halkı sevinç çığlıkları atarak kapıya dayandı.
54/37
|
68
|
Lût: “Bakın bunlar benim misafirlerim, sakın beni rezil etmeyin!” dedi.
11/77
|
69
|
"Allah'tan korkun da, beni utandırmayın!"
11/78
|
70
|
Lût’un halkı: “Biz sana, el âlemin işine karışmayı yasaklamadık mı?” dediler.
11/79
|
71
|
Lût: “Eğer illa da bu işi yapacaksanız işte kızlarım(ız)!” dedi.
11/78
|
72
|
(Melekler) Hayatına ant olsun ki, onlar şehvet sarhoşluğu içinde ne yaptıklarını bilmiyorlar.
26/166
|
73
|
Nihayet güneşin doğuşuyla birlikte onları korkunç bir çığlık yakalayıverdi.
11/81 - 37/137»37/138
|
74
|
Şehrin altını üstüne getirdik ve üzerlerine de yağmur gibi pişmiş (volkanik) taşlar yağdırdık.
11/82»11/83
|
75
|
Hiç şüphe yok ki bunda, gerçekleri görenler için nice ibretler vardır.
26/174 - 37/137»37/138
|
76
|
O şehre ait kalıntılar, insanların gelip geçtikleri yol üzerinde hala durmaktadır.
37/137»37/138
|
77
|
Bunda da müminler için hakikate dair de bir belge vardır.
14/45 - 24/34 - 30/58
|
78
|
Eyke halkı da elçilerini yalanlayarak zalimlerden oldular.
26/176 - 50/14
|
79
|
Biz de onlara yaptıklarının acısını tattırdık. Bu iki şehirdeki belgeler hala göz önündedir.
37/137»37/138
|
80
|
Andolsun ki, Hicr halkı da gönderilen elçileri yalanlamışlardı.
10/74
|
81
|
Biz onlara ayetlerimizi iletmiştik, fakat onlar ayetlerimizden yüz çevirmişlerdi.
7/85»7/102
|
82
|
Hesapta onlar, dağları oyarak güvenli evler yapıyorlardı.
89/9
|
83
|
Fakat sabahın ilk ışıklarıyla birlikte korkunç bir çığlık onları yakalayıverdi.
11/67
|
84
|
Yaptıkları sağlam evler onlara bir fayda sağlamadı.
91/11»91/15
|
85
|
Biz, gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak gerçek bir amaç için yarattık. Şu bir gerçek ki bu dünyanın sonu o saat elbette gelecektir. Öyleyse onların tavırlarına aldırma ve güzel davran.
21/16
|
86
|
Çünkü senin Rabbin var ya O, muazzam bir yaratıcı ve her şeyi bilendir.
16/17 - 37/125
|
87
|
Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi ayeti (Fatiha’yı) ve yüce Kuran’ı verdik.
1/1»1/7
|
88
|
Öyleyse, onlardan kimilerine verdiğimiz geçici dünya nimetlerine imrenme! Onlar iman etmiyorlar diye tasalanma; ancak müminler için şefkat kanatlarını ger, onları koru!
18/28 - 20/131 - 6/33
|
89
|
Ve ilan et! “Ben evet ben, sadece apaçık bir uyarıcıyım!”
5/67 - 5/99 - 11/12 - 13/40 - 24/54
|
90
|
Tıpkı daha önce vahyi parça parça edenlere indirdiğimiz gibi.
17/105»17/106 - 25/32 - 41/43
|
91
|
Onlar ki, vahyi/Kuran’ı birbirinden kopuk mesajlar olarak kabul eden kimselerdir.
2/85 - 6/91 - 13/36
|
92
|
(92-93) Rabbine andolsun ki, onların hepsine bu yaptıklarının hesabını soracağız.
13/40 - 36/60»36/62
|
93
|
(92-93) Rabbine andolsun ki, onların hepsine bu yaptıklarının hesabını soracağız.
13/40 - 36/60»36/62
|
94
|
Ve sen, emrolunduğun vahyi açıkça ortaya koy ve müşriklere de aldırma!
3/186 - 11/12 - 46/35
|
95
|
Unutma, seninle alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
7/184 - 15/6 - 25/41 - 34/46 - 39/36»39/39
|
96
|
Onlar ki, Allah ile beraber bir başka ilah tanıyorlar. Nasıl olsa yakında gerçeği öğrenecekler!
2/163»2/167 - 17/39 - 23/117 - 28/88
|
97
|
Şüphesiz ki, biz onların söyledikleri sözler sebebiyle içinin daraldığını bilmekteyiz.
11/12 - 94/1»94/8
|
98
|
O halde sen Rabbinin yüceliğini övgü ile dile getir ve O’na secde edenlerden ol!
17/111 - 25/58 - 52/48»52/49
|
99
|
Ve ölüm gelip seni buluncaya kadar da Rabbine kulluğa devam et!
17/23 - 39/64 - 53/62
|