1
|
Tâ Sîn mîm.
|
2
|
İşte bunlar, hakikati açıklayan kitabın ayetleri.
15/1 - 27/1
|
3
|
Mümin olmuyorlar diye neredeyse kendini helak edeceksin.
18/6 - 35/8
|
4
|
Şayet biz dileseydik gökten onlara öyle bir mucize indirirdik ki hepsi ona boyun eğip inanmak zorunda kalırdı.
10/99 - 17/59
|
5
|
Kendilerine, Rahman’dan ne zaman yeni bir mesaj gelse onların tek yaptıkları o mesajdan yüz çevirmek olmuştur.
21/1»21/3 - 50/12»50/14
|
6
|
Nitekim onlar, bu mesaj/Kuran karşısında yalana sarıldılar, ama hafife aldıkları o haber yakında onların da başına gelecektir.
22/42»22/44 - 38/12»38/14
|
7
|
Peki onlar, yeryüzüne ibret nazarıyla hiç bakmıyorlar mı? Biz orada envai çeşit güzellikte bitkiler bitirdik.
6/99 - 27/60 - 80/17»80/32
|
8
|
İşte bunda da alınacak bir ibret vardır. Fakat onların çoğu yine de iman etmediler.
6/35 - 10/101
|
9
|
Olsun senin Rabbin, yine de sınırsız bir güç sahibi ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
3/126
|
10
|
Hani bir zaman Rabbin Musa’ya şöyle seslenmişti: “Şu zalimler toplumuna git!”
20/9»20/48
|
11
|
Firavun’un kavmine... Sor onlara hala küfür ve zulümden vazgeçmeyecekler mi?
79/15»79/26
|
12
|
Musa dedi ki: “Rabbim! Onların beni yalancı yerine koymalarından korkuyorum.
7/103»7/145
|
13
|
Ayrıca yüreğim daralır dilim dolaşır diye korkuyorum, onun için Harun’a da elçilik görevi ver.
20/23»20/28 - 43/52
|
14
|
Üstelik benim onlara karşı işlediğim bir de suçum var. Bu yüzden beni öldürmelerinden de korkuyorum".
28/15»28/22
|
15
|
Allah: - Asla, şimdi ikiniz, ayetlerimle gidin, şüphesiz biz, sizinle beraberiz sizi korur ve gözetiriz.
20/65»20/69
|
16
|
Firavun’a gidin ve deyin ki: “Biz, bütün toplumların Rabbinin gönderdiği elçileriyiz.
40/23»40/44
|
17
|
İsrailoğullarını bizimle beraber gönder.”
20/47
|
18
|
Firavun dedi ki: Biz seni küçük bir çocukken aramıza alıp yetiştirmedik mi? Ve yıllarca bizim aramızda yaşamadın mı?
28/4»28/14
|
19
|
Sonunda yapacağını yaptın ve sen nankörlerden biri olup çıktın!”
14/34
|
20
|
–Musa: Evet ben, onu yaptım ama ben o zaman cahildim ne yaptığımı bilmiyordum.
28/4»28/14
|
21
|
Sonra da sizden korktuğum için yanınızdan kaçtım ardından Rabbim bana doğruyu yanlıştan ayırt etme yeteneği verdi ve beni elçilikle görevlendirdi.
20/13
|
22
|
Başıma kaktığın bu iyiliğe gelince o, İsrailoğullarını kendine kul köle yapmanın bir neticesiydi.
23/47
|
23
|
Firavun dedi ki: Alemlerin Rabbi de neyin nesiymiş?
26/24
|
24
|
Musa: Eğer gerçekten bilip kabul etmek istiyorsanız O, göklerin, yerin ve ikisi arasındaki her şeyin Rabbi/sahibidir. Dedi.
55/17
|
25
|
–Firavun etrafındakilere: Bu adam neler söylüyor duyuyor musunuz?
20/47»20/56
|
26
|
Musa: O, sizin de Rabbiniz, gelmiş geçmiş atalarınızın da Rabbidir.
1/1»1/3
|
27
|
Firavun: Size gönderildiğini iddia eden bu adam deli.
34/8
|
28
|
Musa: Eğer anlayıp kavrayabilirseniz O, doğunun, batının ve arasındakilerin Rabbidir.
6/164
|
29
|
Firavun Musa ya, Eğer benden başka bir ilah edinirsen, andolsun ki seni zindanlarda süründürürüm!
28/38
|
30
|
Musa: Peki ben sana, apaçık bir delil getirsem de mi?
43/46»43/56
|
31
|
Firavun: Eğer doğru söylüyorsan getir onu bakalım!
20/13»20/70
|
32
|
Bunun üzerine Musa asasını yere bıraktı, bir de ne görsünler! O, gerçekten bir yılan oluvermiş.
20/13»20/70
|
33
|
Musa elini koynuna sokup çıkardı fakat o da ne! Bakanların gözünü kamaştıran bir beyazlık!
28/30»28/32
|
34
|
Firavun çevresindeki ileri gelenlere: Anlaşıldı bu adam işini iyi bilen bir sihirbaz!
37/15 - 38/4
|
35
|
Sihriyle sizi yurdunuzdan sürüp çıkarmak istiyor, peki siz ne öneriyorsunuz?
10/72»10/83
|
36
|
Danışmanlar: Onu ve kardeşini alıkoy, bir yandan da bütün şehirlere sihirbazları toplayacak adamlarını gönder.
7/111
|
37
|
Ne kadar usta sihirbaz varsa hepsini sana getirsinler.
7/103»7/145
|
38
|
Nihayet usta sihirbazlar, belirlenen gün ve saatte belirlenen bir yerde toplandılar.
7/103»7/145
|
39
|
Halka da: “Ne duruyorsunuz haydi çabuk toplanın!” diye seslenildi.
7/103»7/145
|
40
|
–Haydi toplanın da sihirbazları destekleyelim böylece galip gelen onlar olsun.
7/103»7/145
|
41
|
Sihirbazlar Firavun’a geldiklerinde: Eğer galip gelirsek, bize bir ödül var, değil mi? dediler.
7/103»7/145
|
42
|
–Firavun: Evet kesinlikle siz benim katımda yüksek bir mevkide olacaksınız.
7/103»7/145
|
43
|
Musa sihirbazlara: Haydi ne hüneriniz varsa gösterin! Dedi.
7/103»7/145
|
44
|
Sihirbazlar, iplerini ve asalarını yere atarak “Firavunun izzet ve şerefine yemin ederiz ki biz mutlaka galip geleceğiz” dediler.
7/103»7/145
|
45
|
Derken Musa da asasını yere bıraktı o da ne! Asa, onların aldatıcı sihir malzemelerini yutuyor.
20/9»20/72
|
46
|
Bunun üzerine bütün sihirbazlar hepsi birden secdeye kapandılar ve
7/103»7/145
|
47
|
–İman ettik âlemlerin Rabbine, dediler.
7/103»7/145
|
48
|
Musa’nın ve Harun’un Rabbine!
7/103»7/145
|
49
|
–Firavun Ben size izin vermeden önce ona iman ettiniz öyle mi? Anlaşıldı demek ki size sihri öğreten büyük ustanız oymuş, fakat göreceksiniz yakında sizin sahip olduklarınızla ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim ve sizi hurma kütüklerinde sallandırıp idam edeceğim.
7/103»7/145
|
50
|
Sihirbazlar: Hiç önemli değil, biz zaten sonunda Rabbimize döneceğiz.
7/103»7/145
|
51
|
Biz iman edenlerin ilki olduğumuz için umarız ki Rabbimiz günahlarımızı bağışlar.
20/9»20/72
|
52
|
Musa’ya, kullarımı geceleyin yola çıkar şüphesiz Firavun ve ordusu tarafından takip edileceksiniz, diye bildirdik.
7/103»7/145
|
53
|
Derken Firavun şehirlere asker toplamak için adamlar gönderip onlara:
7/103»7/145
|
54
|
– Bunlar, kuşkusuz sayıca az, basit ve önemsiz bir topluluk.
7/103»7/145
|
55
|
Fakat bize karşı hınçla dolular.
7/103»7/145
|
56
|
Ama bizde iyi donanımlı ve tedbirli bir toplumuz.
7/103»7/145
|
57
|
Böylece biz onları, bağ ve bahçelerinden ve pınarlarından sürüp çıkardık.
10/44»10/45
|
58
|
Hazinelerinden makam ve mevkilerinden.
10/44»10/45
|
59
|
Her şey işte böyle oldu. Biz de İsrailoğullarını onların mal ve mülklerine mirasçı yaptık.
7/137
|
60
|
Firavun ve askerleri gün doğarken onların peşine düştüler.
8/54 - 10/90
|
61
|
Her iki taraf da birbirlerinin görüş alanına girince, Musa’nın arkadaşları: İşte şimdi yakalandık, dediler.
10/103
|
62
|
Musa: Hayır, asla! Dedi. Çünkü Rabbim benimledir ve bana çıkış yolu gösterecektir.
20/77
|
63
|
İşte o sırada, Musa’ya “Asanı denize vur.” diye vahyettik. Ardından deniz infilak edip ikiye ayrıldı öyle ki her iki yanı sanki büyük bir dağ gibiydi.
20/72»20/78
|
64
|
Geriden gelenleri oraya yaklaştırdık.
20/72»20/78
|
65
|
Musa’yı ve beraberindekilerin tümünü kurtardık.
20/72»20/78
|
66
|
Sonra da, arkalarından gelenleri suda boğduk.
10/90
|
67
|
Elbet bunda alınacak bir ders mutlaka vardır, fakat insanların çoğu yine de iman etmediler.
7/103»7/145
|
68
|
Olsun senin Rabbin yine de sınırsız bir güç sahibi ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
2/255
|
69
|
Onlara İbrahim’in başından geçenleri de anlat!
37/83»37/87
|
70
|
Hani O, babasına ve halkına, “Siz neye kulluk ediyorsunuz?” Diye sormuştu.
37/83»37/87
|
71
|
Onlar da: Putlara kulluk ediyoruz ve onlara saygıyla adanmış kimseler olarak kalacağız, dediler.
37/83»37/87
|
72
|
– İbrahim; Peki siz onlara dua ile yalvarıp yakardığınızda sizi işitiyorlar mı?
7/191»7/195
|
73
|
Ya da size herhangi bir yararları veya zararları dokunuyor mu?
10/66
|
74
|
–Onlar: Hayır ama “Biz atalarımız böyle yapıyor bulduk.” dediler.
37/68»37/71
|
75
|
–İbrahim: Peki siz kulluk ettiğiniz şeylerin ne olduğuna hiç düşünüp baktınız mı? Dedi.
37/68»37/71
|
76
|
Hem sizin hem de önceki atalarınızın.
37/68»37/71
|
77
|
Bilin ki onlar artık benim düşmanımdır, benim dostum sadece âlemlerin Rabbidir.
6/1 - 6/4»6/5
|
78
|
Ki O’dur beni yaratan ve O’dur bana doğru yolu gösterecek olan.
43/27
|
79
|
Ki O’dur beni yedirip içiren.
10/31
|
80
|
Ve hastalandığımda bana şifa verecek olan.
10/57 - 41/44
|
81
|
Ve O’dur beni öldürecek olan, sonra yeniden beni diriltecek olan.
10/31
|
82
|
Ve O’dur hesapların görüleceği günde günahlarımı bağışlamasını ümit ettiğim.
39/53
|
83
|
Rabbim bana doğru karar verme yeteneği bahşet ve beni iyiler arasına kat!
8/29
|
84
|
Ve beni, gelecek nesillerin içinde doğruluk timsali örnek olarak anılacak birisi yap!
50/45
|
85
|
Beni nimetlerle dolu cennetlerin varislerinden kıl!
39/74
|
86
|
Babamı da bağışla, çünkü o, senin doğru yolunda olanlardan değil.
9/113»9/114
|
87
|
Ve beni herkesin diriltilip hesap vereceği o gün rezil rüsva etme!
42/45
|
88
|
Zira o gün, ne malın mülkün bir yararı olur ne de evladın.
31/33
|
89
|
Ancak her türlü pislikten arınmış bir kalple Allah’a gelmiş olan müstesna!
37/83»37/89
|
90
|
Zira o gün cennet, kötülük ve isyandan korunanlar için yaklaştırılacak.
21/101»21/103
|
91
|
Cehennem de azgınların karşısına çıkarılacak.
67/6»67/12
|
92
|
Ve onlara şöyle denilecek: “Söyleyin bakalım kulluk ettikleriniz neredeler?
16/27»16/28
|
93
|
Hani şu Allah ile aranıza koyduklarınız? Şimdi onlar size yardım edebilecekler mi ya da kendilerini kurtarabilecekler mi?”
40/47»40/50
|
94
|
Ardından Allah ile aralarına koyup kulluk ettikleri ve saptırdıkları azgınlar tepetaklak cehenneme atılacaklar.
43/36»43/39
|
95
|
Hem de İblis ve onun tüm ordusuyla beraber.
7/18
|
96
|
Onlar orada, birbirlerini suçlayarak, şöyle derler.
14/21»14/22
|
97
|
–Hayret vallahi biz apaçık bir sapkınlık içindeymişiz ki.
15/42
|
98
|
O zaman sizi âlemlerin Rabbiyle bir tutmuşuz.
2/21»2/22 - 2/165
|
99
|
Aslında bizi saptıran şu günahkâr (önderlerimizdi).
34/31»34/34
|
100
|
Şimdi, artık ne bir şefaatçimiz var.
6/94 - 7/53
|
101
|
Ne de candan bir dost.
44/41
|
102
|
Keşke bize bir fırsat daha verilse de inanıp güvenen müminlerden olsak.
6/26»6/28 - 23/99 - 35/37
|
103
|
İşte bunda da alınacak bir ders mutlaka vardır. Fakat onların çoğu yine de iman etmediler.
10/97 - 13/1
|
104
|
Olsun senin Rabbin yine de sınırsız bir güç sahibi ve sonsuz bir rahmet kaynağıdır.
2/255
|
105
|
Nuh’un kavmi de elçilerini yalancılıkla suçlamışlardı.
10/71»10/73
|
106
|
Kardeşleri Nuh, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten hiç sakınmıyor musunuz?
7/59»7/64
|
107
|
Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
16/36
|
108
|
Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
3/31»3/32
|
109
|
Ben bu davete karşılık sizden herhangi bir ücret de istemiyorum. Zira benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aittir.
11/29
|
110
|
Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”
4/69
|
111
|
Onlar: Toplumun ayak takımı sana uymuşken biz sana mı inanacağız? Dediler.
11/29»11/32
|
112
|
Nuh da: Ben onların neyi ne niyetle yaptıklarını bilemem.
11/29»11/32
|
113
|
Zira onların hesabı ancak Rabbime aittir, bunu bari kavrayabilseniz. Dedi.
11/29»11/32
|
114
|
Hem ben, inanan kimseleri yanımdan kovacak değilim.
6/35
|
115
|
Çünkü ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.
51/51
|
116
|
Onlar - Ey Nuh: Eğer bu iddialarından vazgeçmezsen kesinlikle sen taşlanacaksın.
2/61 - 5/70
|
117
|
Nuh, “Rabbim” dedi. “İşte sonunda halkım beni yalanlamış bulunuyor.
54/9
|
118
|
Artık sen benimle onların arasında kesin bir hüküm ver, beni ve benimle birlikte inananları kurtar.”
71/1»71/28
|
119
|
Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri o yüklü gemiyle kurtardık.
11/40»11/46
|
120
|
Ve geride kalanları da suda boğulmaya terk ettik.
10/88»10/92 - 11/43
|
121
|
İşte bunda da alınacak bir ders mutlaka vardır. Fakat onların çoğu yine de iman etmediler.
14/44»14/45
|
122
|
Olsun senin Rabbin, yine de sınırsız bir güç sahibi ve sonsuz bir rahmet kaynağıdır.
2/255
|
123
|
Ad halkı da elçilerini yalancılıkla suçlamışlardı.
6/34
|
124
|
Kardeşleri Hud onlara: Siz Allah’a karşı gelmekten hiç sakınmıyor musunuz? Demişti.
7/65
|
125
|
Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
7/67
|
126
|
Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
6/42»6/44
|
127
|
Bu davetime karşılık ben sizden herhangi bir ücret de istemiyorum. Benim mükâfatımı vermek ancak Alemlerin Rabbine aittir.
11/51 - 34/47
|
128
|
Siz her tepeye bir anıt dikip boş işlerle mi uğraşıyorsunuz?
11/50»11/60
|
129
|
Yoksa siz görkemli ve sağlam binalar yaparak sonsuza kadar yaşamayı mı umuyorsunuz?
7/65»7/72
|
130
|
Elinize her fırsat geçtiğinde hak hukuk tanımadan hep böyle zorbalık mı yapacaksınız?
41/15»41/16
|
131
|
Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
6/42»6/44
|
132
|
Aklınıza gelebilecek her nimeti size sunana karşı gelmekten sakının!
26/133»26/134
|
133
|
Mesela evlatları ve sürü sürü hayvanları.
2/29
|
134
|
Dahası bağları, bahçeleri ve pınarları.
80/23»80/33
|
135
|
Aksi halde ben, sizin o korkunç bir günün azabına çarpılmanızdan korkuyorum.
87/12»87/13
|
136
|
Onlar da şöyle dediler: Öğüt versen de vermesen de bizim için fark etmez.
36/10
|
137
|
Zira senin bu söylediklerin öncekilerin uydurdukları şeylerdir.
23/83
|
138
|
Hem biz senin uyarılarına kulak asmadık diye azaba uğrayacak da değiliz.
45/24
|
139
|
Böylece Hud’u yalanladılar. Bunun üzerine biz de onları helak ettik. İşte bunda da alınacak bir ders mutlaka vardır ama onların çoğu yine de iman etmediler.
24/34
|
140
|
Olsun senin Rabbin, yine de sınırsız güç sahibi ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
2/255
|
141
|
Semud Kavmi de elçilerini yalancılıkla suçlamışlardı.
7/73
|
142
|
Kardeşleri Salih, onlara: Siz hiç Allah’a karşı gelmekten sakınmıyor musunuz? Demişti.
7/73»7/79
|
143
|
Ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
7/73»7/79
|
144
|
Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
7/73»7/79
|
145
|
Zira ben bu davete karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Benim mükâfatımı vermek ancak âlemlerin Rabbine aittir.
34/47
|
146
|
Siz, buralarda hep böyle güven içinde bırakılacağınızı mı sandınız?
11/61»11/68
|
147
|
Bağlarda bahçelerde, pınar başlarında.
26/148 - 27/45»27/53
|
148
|
Ekinlerin ve salkım saçak olgunlaşmış hurmalıklar içinde.
26/147
|
149
|
Kayaları ustaca yontarak yaptığınız şu evlerde şımararak yaşayacağınızı mı sandınız?
26/149
|
150
|
Artık, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
41/17»41/18
|
151
|
Haddi aşanların isteklerine boyun eğmeyin.
68/8»68/14
|
152
|
Memlekette ıslah edici hiçbir şey yapmayan sürekli bozgunculuk yapanların.
2/11
|
153
|
– Onlar: Belli ki sen adamakıllı büyülenmiş birisin, dediler.
26/141
|
154
|
Nihayetinde sen de bizim gibi bir beşersin. Eğer, doğru söylüyorsan haydi bize bir mucize getir bakalım.
14/9»14/10
|
155
|
– Salih: İşte şu dişi deve; Su içme hakkı belli bir gün onundur, belli bir gün sizindir, dedi.
54/27»54/28
|
156
|
Sakın ona herhangi bir zarar vermeyin aksi takdirde sizi korkunç bir günün azabı yakalar.
91/11»91/15
|
157
|
Buna rağmen onu hunharca boğazladılar, fakat sonunda pişman oldular.
7/73»7/79
|
158
|
Çünkü o azap onları yakalayıverdi. Bu olayda da alınacak bir ders mutlaka vardır fakat onların çoğu yine de iman etmediler.
18/54
|
159
|
Olsun senin Rabbin yine de O, sınırsız güç sahibi ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
2/255
|
160
|
Lut’un kavmi de elçilerini yalancılıkla suçlamışlardı.
7/80»7/84
|
161
|
Kardeşleri Lut onlara şöyle demişti: Siz hiç Allah’a karşı gelmekten sakınmıyor musunuz?
11/77»11/83
|
162
|
Ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
15/57»15/77
|
163
|
Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
3/31»3/32
|
164
|
Ben bu davetime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Benim mükâfatım, ancak Alemlerin Rabbine aittir.
34/47
|
165
|
Siz nasıl oluyor da insanların içinden erkeklere yanaşıyorsunuz?
27/54»27/58
|
166
|
Bu şekilde Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bir yana bırakıyorsunuz. Siz basbayağı sınırları çiğneyen bir toplumsunuz.
16/72
|
167
|
– Onlar: Ey Lut eğer buna bir son vermezsen, kesinlikle buradan sürülüp çıkarılacaksın. Dediler.
27/56
|
168
|
– Lut: Ben sizin yaptıklarınızdan tiksiniyorum ve sizi şiddetle kınıyorum dedi.
15/57»15/77
|
169
|
Rabbim dedi, beni ve ailemi onların yaptıklarının şerrinden koru!
51/35»51/37
|
170
|
Biz de onu ve tüm ailesini kurtardık.
51/35»51/37
|
171
|
Yalnız arkada kalıp dökülenlerden olan o yaşlı hanımı hariç.
51/35»51/37
|
172
|
Sonra, diğerlerini yerin dibine geçirdik.
51/35»51/37
|
173
|
Üzerlerine de yağmur gibi taş yağdırdık. Uyarıldıkları halde kulak asmayanların yağmuru ne kötüdür.
37/133»37/138
|
174
|
İşte bunda da alınacak bir ders mutlaka vardır. Ama onların çoğu yine de iman etmediler.
12/111
|
175
|
Olsun senin Rabbin yine de sınırsız bir güç sahibi ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
2/255
|
176
|
Eyke halkı da elçilerini yalancılıkla suçlamışlardı.
7/85»7/93
|
177
|
Şuayb onlara: Hiç Allah’a karşı gelmekten sakınmıyor musunuz? Demişti.
9/70
|
178
|
Ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
11/84»11/95
|
179
|
Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
22/44
|
180
|
Ben bu davetime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aittir.
34/47
|
181
|
Ölçüyü tam tutun. Eksik tartarak hak yiyenlerden olmayın.
83/1»83/4
|
182
|
Tarttığınız zaman da dosdoğru terazi ile tartın.
6/152
|
183
|
İnsanların mal ve eşyalarını eksik değer biçerek değerinden düşürmeyin. Böylece memlekette dirlik ve düzeni bozmayın.
2/188
|
184
|
Sizi ve daha önceki nesilleri yaratan Allah’a karşı gelmekten sakının.
38/12»38/13
|
185
|
Onlar: Belli ki sen, adamakıllı büyülenmiş birisin, dediler.
7/84»7/93
|
186
|
Nihayetinde sen de bizim gibi bir beşersin. Biz kesinlikle inanıyoruz ki sen yalancısın.
17/94»17/95
|
187
|
Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşür de görelim.
17/92
|
188
|
– Şuayb: Rabbim sizin yaptıklarınızı çok iyi biliyor, dedi.
10/61
|
189
|
Neticede onu böyle yalanladılar ve onları kara bulutların kapladığı bir günün azabı yakalayıverdi. Gerçekten o azabın geldiği gün çok korkunç bir gündü.
7/91»7/93
|
190
|
Şüphesiz bunda da alınacak bir ders mutlaka vardır ama onların çoğu yine de iman etmediler.
18/54
|
191
|
Olsun senin Rabbin yine de sınırsız bir güç sahibi ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
2/255
|
192
|
Şüphe yok ki bu Kuran, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.
2/97»2/99
|
193
|
Onu güvenilir ruh (Cebrail) indirmiştir.
2/97»2/99
|
194
|
Tam da senin kalbine. Uyarıcılardan olman için.
2/97»2/99
|
195
|
Hem de apaçık Arapça ile.
19/97
|
196
|
Bu, mesajın özü önceki kitaplarda mevcuttur.
41/43
|
197
|
İsrailoğullarının bilginlerinin bunu bilmeleri, onlar için bir delil olarak yeterli değil midir?
45/16»45/17
|
198
|
Eğer biz onu arap olmayan birine indirmiş olsaydık.
41/44
|
199
|
O da onlara bu mesajı okusaydı anlayamadık diye buna inanmazlardı.
16/103
|
200
|
İşte bu Kuran suçluların kalplerine etki etmeden böylece geçip gitti.
41/5
|
201
|
Acıklı azabı görünceye kadar bu Kuran’a inanmadılar.
23/99
|
202
|
Ama o azap, onlara hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelir.
43/66
|
203
|
İşte o zaman onlar: Bize birazcık mühlet verilmeyecek mi? derler.
42/44
|
204
|
Oysa onlar, önceden azabımızın ansızın gelmesini istemiyorlar mıydı?
26/187
|
205
|
Düşünsene bir, biz onlara yıllarca safa sürmeleri için fırsat versek de,
7/10
|
206
|
Sonra da onlara vaat edilen azap başlarına gelse.
7/5
|
207
|
Peki yıllarca sürmüş oldukları safa onlara ne fayda sağlar?
92/11
|
208
|
Zira biz uyarıcılar göndermediğimiz hiçbir ülkeyi helak etmedik.
17/15 - 6/130»6/131
|
209
|
Gerçekleri hatırlatan bir uyarıcı. Yoksa biz kimseye zulmederek haksızlık edecek değiliz.
9/115
|
210
|
Hem bu Kuran’ı şeytanlar indirmiş değildir.
56/75»56/81
|
211
|
Zira bu onların işi değil ve hem buna güçleri de yetmez.
72/26»72/28
|
212
|
Çünkü onlar, vahyi işitmekten bile men edilmişlerdir.
37/6»37/10
|
213
|
Sakın ola ki Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarma, yoksa cezalandırılanlardan olursun.
28/88
|
214
|
Ve sen önce yakın akrabalarını uyar!
31/12»31/20
|
215
|
Sana tabi olan müminlere de kol kanat ger!
3/159
|
216
|
Eğer sana karşı gelenler olursa onlara, ben sizin yaptıklarınızdan uzağım, de.
24/54
|
217
|
Ve sen sınırsız güç sahibi ve sonsuz rahmet kaynağı olan Allah’a güvenip bağlan!
64/13
|
218
|
Zira O, seni tek başına namaza kalktığın zaman da görür;
20/132
|
219
|
Secde edenlerle birlikte namaz kılarken de hal ve hareketlerini de.
50/40
|
220
|
Çünkü O, her şeyi işiten ve her şeyi bilendir.
57/4
|
221
|
Peki şeytanların kimlere indiğini size haber vereyim mi?
26/222
|
222
|
Onlar nerede bir iftiracı, nerede bir günahkâr varsa onlara inerler.
16/98»16/100
|
223
|
Çünkü onlar Şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu zaten yalancıdır.
14/21»14/22
|
224
|
Ve şairlere de ancak azgınlar uyar.
69/41
|
225
|
Görmez misin ki onlar, boş kuruntu ve hayal dünyasında şaşkın şaşkın dolaşırlar.
58/14
|
226
|
Ve yapmadıkları şeyleri söyler dururlar.
3/188
|
227
|
Ancak iman eden, iyi ve güzel işler yapan, Allah’ı sürekli gündeminde tutan ve zulme uğradıktan sonra kendilerini savunanlar hariç. Sonunda o zalimler nasıl bir devrim ile devrileceklerini yakında anlayacaklar.
4/173 - 67/29 - 78/1»78/4
|